Muratcan Ös
Muratcan Ös - Genel Yayın Yönetmeni
6 Dk Okuma Süresi

Günümüzde çoğu oyun açık dünya elementini ya içeriyor ya da illa ki koymak istiyor. Yaygın bir inanış, oyuncuyu açık dünyanın büyüklüğü ve içindekilerin çokluğu ile birlikte oyuna çekeceğini söylese de nice yapımlar var ki bu mottonun tersini gösteriyor. Açık dünyanın fiilen olduğu ama bir baltaya sap olamadığı 7 oyun var ki bunları oynayanlar, uzun mesafelerden dolayı W tuşunun canını çıkarmış durumda.

İşte açık dünyası devasa ve bomboş olan 7 oyun…

Mad Max

2015’te yayınlanan Mad Max, açık dünya oyunlarının teknik anlamda nasıl tasarlanması gerektiğini gösteren yapımlardan biriydi. Güzel grafikler eşliğinde uygun bir hikaye ve ilgi çekici bir evren ile başlangıcı iyi yapsa da Avalanche Studios, oyuncuyu içine çeken bir açık dünya yapmayı ne yazık ki başaramadı. Medeniyetin post-apokaliptik kalıntıları arasında bir haydut kampından diğerine sürüklendiğimiz bu dünyada ne ilgi çekici gizemler vardı ne de uzun yolları kat ettirecek küçük ama etkili dokunuşlar… Çöllere konulmuş birkaç küçük çöp ve yığınlar dışında açık dünyada gezintiyi adeta zulüm haline getiren Mad Max’i oynamak isteyenlere “sadece” hikayeye odaklanmalarını öneririz.

açık dünya

Just Cause

Just Cause serisinin ilk oyunu, hem yatay hem de dikey yönde büyük mesafeler kat etmenize olanak tanırken sınırı olmayan bir yıkım deneyimi de sunuyordu. Hardcore oyun severleri birkaç saatliğine çekmeyi başaran bu elementler, ilk bakışta haritanın sıkıcılığını kapatan bir makyaj misalinde olsa da çok geçmeden oyuncular, aynı aktiviteleri yaptıkları gerekçesiyle şikayet etmeye başladılar. Just Cause’ın sonraki oyunları, içerik anlamında çıtayı yükselterek hataları telafi etmiş olsa da ilk oyunun görsellik ve yıkım sistemi üzerindeki yetenekli çalışması, daha dolu bir haritayla buluşsa belki seri bugün çok farklı bir yerde olacaktı.

j1

Far Cry Primal

Ubisoft’un, açık dünya formülünü ve onun “günahlarını” en monoton şekilde uyguladığı oyunlardan biridir Far Cry Primal. Lindja’nın insanlarının büyüleyici hikayesinin yanında tarih öncesi ormanlarda gezebilir, biraz daha gezebilir ve en sonunda yine gezebilirsiniz. Oros’un nefes kesici haritası içerisinde flora ve fauna ne kadar çeşitli olursa olsun bir süre sonra oyuncu, çimenlerde yürümekten sıkılır hale geliyor ve açık dünyada bir şeylerin eksik olduğunu hissediyor. Merak unsurunu hiçbir zaman kullanamamış Far Cry Primal, ne toplanabilir eşyalar ne de haydut kamplarıyla 60 doları hak eden bir açık dünya oyunu değildi, hiç de olamadı.

far1

Mafia III

Mafia III, “Neden bir oyuna açık dünya eklenmemelidir?” sorusunun temel cevabıdır aslında. Teknik sorunlar bir yana açık dünyanın en çok reklamının yapıldığı bu yapım, serinin en ortalama ve hatta vasat projelerinden biri haline geldi. İlk ve tek olarak, açık dünyadaki ‘baskın yap ve öldür’ görevleri eğlenceli olmaktan çok uzaktı ve bir süre sonra ağır bir şekilde tekrara düşüyordu. İlgi çekici hikaye gidişatı ve üzerinde düşünülmüş plot twist materyalleri gibi anlatı ögelerinden gram öğreti kapmamış Mafia III, doğal olarak eleştirilerin de ana odak noktası ve en sonunda Mafia serisinin yüz karası oldu.

maf

[ads1]

Raven’s Cry

Polonyalı stüdyo Reality Pump tarafından geliştirilen Raven’s Cry’ın, güzel tasarlanmış bir dünya içerisinde muazzam yerlere sahip bir korsan macerası sunması bekleniyordu. Nitekim oyun çıkış yaptığında beklentiler adeta yüz seksen derece tersine döndü zira teknik hataların yanısıra haritalar gerçekten büyük ve güzel tasarlanmış ama içerik anlamında bomboş ve sıkıcı durumdaydı. Güzel gözükmesinin ardında ise hiçbir gizem, sır veya yan görevin parmağı bile yoktu. Demek ki sırf dış güzellik fayda etmiyormuş!

r1

Dragon Age: Inquisition

İlgi çekici ve sürükleyici bir hikaye çerçevesinde kumaş gibi işlenmiş karakterler ve görsel bir şölen… Inquisiton için her şey harikulade giderken açık dünyanın boşluğu, bu güzellikler tarafından bir türlü kapanamayan yara misali kaldı. Geniş arazilerde neredeyse sınırsız bir keşif olanağı sunarken ana hikaye yanında tipik getir götür görevlerinin olması, oyuncuları açık dünyaya çıkarmak için doğru bir yol olamadı. En basitinden kıyılara köşelere konulmuş ve keşfi çeşitlendirecek eşyaların bile haritalarda olmaması oyun severleri hayal kırıklığına uğrattı. Umarız serinin dördüncü oyunu, bu tür bir açık dünya hastalığından uzak durur.

d1 3

Rage 2

Avalanche Studios’un belli ki açık dünyanın nasıl inşa edildiğini öğrenmesi gerekiyor zira id Software ile birlikte geliştirilen Rage 2, fantastik bir shooter ama ortalama bir açık dünya performansı sunuyordu. Esasen haydut kampları aramak (Mad Max’e selam çakalım) ve amaçsız bir şekilde araba sürmek bir yana açık dünyada eğlenceli etkinlikler bile yoktu. Sonuç olarak oyuncular ise açık dünyaya mümkün olduğunca az girerek oyunu oynamaya çalışsalar da şikayetlerini çokça dile getirdiler.

434

Bu makaleyi paylaş
Genel Yayın Yönetmeni
Takip et
İsmim Muratcan Ös. MisteRNOOB'da Genel Yayın Yönetmeni ve Indie divizyonunun lideriyim. Üç seneyi aşkın yazarlıkla uğraşıyorum.
1 Yorum
  • Far Cry Primal en sevdiğim oyunlardan biridir ve gerçekten hem temasıyla hem temasının sunduklarıyla en iyi açık dünyalardan biridir. Yine şaşırtmadınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir