
İlk oyunu, özellikle biz Türk oyuncularının yakından takip ettiği, başında iki Türk kardeşin yer aldığı Crysis serisinin yapımcısı Crytek firması tarafından geliştirilen ve daha sonrasında ikinci oyunundan itibaren geliştirmeyi Ubisoft‘un devraldığı Far Cry serisi, 7 Ekim tarihinde 6. ana oyunuyla karşımıza çıkıyor. Far Cry sunduğu atmosfer ve serbestlikle, özellikle 3. oyunuyla birlikte bizleri etkilemeyi başaran bir seri olmuştu.
Far Cry 6 ilk duyurulduğunda, baş kötü karakteri Anton Castillo’yu Breaking Bad dizisinden tanıdığımız Giancarlo Esposito‘nun canlandırması ve gelen bazı yeniliklerle oldukça dikkat çekmeyi başarmıştı. Dilerseniz lafı fazla uzatmadan hemen Far Cry 6 incelemesine geçelim.
Far Cry 6 İncelemesi
Hikaye
Oyun Küba’dan esinlenilen bir Karayip Adası olan ve Anton Castillo adlı diktatörün eline düşmüş Yara’da geçmekte. Hikaye, ana karakterimiz Dani Rojas’ın Anton Castillo yüzünden dostlarını kaybetmesiyle başlıyor ve bu her ne kadar da dramatik bir açılış olsa da, sadece anlık bir sekanstan oluşuyor. Sonrasında hiç bir şey olmamış gibi oyun devam ediyor. Hikayede yer yer bir sürü dostumuzu, müttefikimizi kaybediyoruz. Fakat bu dramatikliğin hikayenin ve işlenişin geneline yayılmadığı için maalesef çok da bir anlamı kalmıyor.
Anton Castillo’dan biraz bahsetmek gerekirse kendini oğluna adamış Yara’nın acımasız diktatörü diyebilirim. Anton Yara’yı eski şaşalı günlerine geri döndüreceğine inanıyor ve oğlu Diego’yla önüne çıkan her engeli acımasızca önemsemeden ezip geçiyor. Diego, iyi niyetli, tetik çekemeyen, bıçak savuramayan bir yapıya sahip olsa da babası Anton Castillo oğlunu kendine benzetmek, kendi düşündüğü yapıdaki iyi bir lider yapabilmek için ne gerekiyorsa yapıyor ve oğlunu şiddete zorluyor.
Çoğu Far Cry oyununda olduğu gibi Far Cry 6’da da baş kötüyü yine az görüyoruz ve bu benim için eksilerden bir tanesi diyebilirim. Hatta bazen oyunda bir baş kötü olduğunu dahi unuttuğum oldu, sadece televizyonlarda ve tablolarda gözüken bir adam gibiydi benim için. Hikaye genel anlamıyla güzel, çok iyi de işlenilmiş. Fakat “hikayeli oyunların hası” diyebilecek kadar değil. Bunların dışında, ana karakterin artık konuşması, ben buradayım diyebilmesi yani hikayede baş kötüden normal olarak daha fazla yer alması, hatta bazı yerleşkelerde üçüncü şahıs kamera açısıyla karakterimizi yönetebilmemiz de benim için önemli yeniliklerden, artılardan birisi oldu. İncelemenin hikaye kısmını Spoiler olmasın diye daha fazla eşelemek istemiyorum ancak hikaye çok sübjektif bir olay olsa da tipik Far Cry hikayelerinden biraz daha iyi diyebileceğim bir noktada. Ben oyunun başından hikayesinden memnun ayrıldım diyebilirim.
Oynanış
Far Cry 6, yine her Far Cry oyununda olduğu gibi oldukça serbest bir oynanışla karşımıza çıkıyor. Düşmana nasıl yaklaşacağımız veya yaklaşmadan hızlı, sessiz bir şekilde geçmek bize bırakılmış. Sürekli yine dediğimin farkındayım. Ancak sonuçta Far Cry serisinin 6. oyunundan bahsediyoruz bu yüzden cümleye yine diye başlamak maalesef kaçınılmaz oluyor. Çoğu Far Cry oyununda olduğu gibi serinin 6. oyunu da yapay zekaya kurban gitmiş durumda.
Burunlarının dibine girsek yine bizi fark etmeyecek bir yapay zekayla karşı karşıyayız. Özellikle NPC’lerin ve müttefiklerimizin yapay zekası yetersiz kalmış, örnek vermek gerekirse bir görevde Miguel adlı bir dostumuzu diktatör Castillo’nun askerlerinin elinden kurtarmamız gerekiyor. Ben de onca kargaşanın arasında anahtarı bulup dostumuz Miguel’i kurtardım ve doğruca arabamın yanına koştum. Fakat ne yaptıysam NPC’yi arabaya bindiremedim, bindirsem de hareket ettiğimde adam ucunda ölüm bile olsa arabadan atlayıp gidip savaşmaya devam ediyor, sonrasında ölüyor ve görev baştan başlıyor. Görevde bölgedeki düşmanları temizlememiz gerektiğini düşünebilirsiniz. Fakat öyle bir durum söz konusu değil. Düşmanların yapay zekasına gelecek olursak bölgeye yeni giriyorsanız büyük ihtimalle çoğu sizi fark edene kadar hepsini temizlemiş olursunuz. Keşke oyunun yapay zekası biraz daha iyi olsaydı ancak maalesef yapacak bir şey yok.
Silahlara ve kullanabileceğimiz araçlara gelecek olursak Far Cry 6, oldukça çeşitli ve ilginç silahlara sahip. Oyunda müzikli plak atar silahından, Cyberpunk evreninden fırlama tabancaya kadar bir sürü ilginç silah bulunmakta. “Normal silah yok mu?” diye soracak olursanız tabii ki var ve dilerseniz o silahları da çalışma masasında modifiye edebilirsiniz. Oyunda bulunan bu çeşitli silahların çoğu türünü envantere atıp aynı anda seçerek kullanabileceksiniz. Bu da güzel artılardan biri olmuş keza 1 taramalı 1 tabancayla oyun oldukça sıkıcı bir hal alırdı. Ben 1 pompalı, 1 tabanca, 1 taramalı, birde bomba atar silahlarıyla oyunu bitirdim ve gayet yeterli geldiğini söyleyebilirim. Ayrıca sırtımızda füze atan bir çanta tarzında silahta bulunmakta. Öldürdüğünüz düşman sayısına göre sağ altta bulunan bar doluyor ve dolduğunda belirtilen tuşa basarsanız en yakın düşmana veya düşman aracına doğru yönelerek düşmanlarınızın kabusu oluyor.
Silahları ya belirli bölgelerde bulunan uranyumu toplayarak, ya oyundaki para birimini kullanarak Juan’dan satın alıyoruz ya da görevlerde bazı kutulardan bularak ediniyoruz. Bildiğiniz üzere çoğu Far Cry oyununda açık dünyada gezmek pek de rahat olmazdı, zira düşmanlar bizi rahatsız ederlerdi. Fakat Far Cry 6’da durum biraz farklı olmuş. Arabayla gezerken yolda düşman veya düşman aracıyla karşılaşsak dahi hiç bir şey yapmıyorlar. Ancak bir kontrol noktasına denk gelirseniz ve aracınızla oradan hızlı geçerseniz lastikleriniz patlıyor ve oradaki düşmanlar üstünüze çullanıyor, ateş etmeye başlıyorlar. Bu gibi durumların dışında duraksamadan istediğim bölgeye ulaşabildim. Uçak ve helikopterde ise tam tersi bir durum söz konusu. Eğer düşman bölgesindeyseniz 1 dakika bile süremeden telsizden uyarı açıp, üslerden ateş açarak uçağınızı ya da helikopterinizi düşürüyorlar. Bu durumda oyundaki en önemli ulaşım arabalar ve oyuna yeni gelen atlar oluyor.
Sonuç olarak Far Cry 6 çeşitli silahları, ulaşım araçları ve oyuncuya sunduğu serbestliği ile oldukça eğlenceli bir oynanış sunuyor. Son olarak “Bug veya optimizasyon sıkıntısı var mı?” diye soracak olursanız benim oynadığım sürümde her oyunda olabilecek ufak tefek hataların ve FPS düşüşlerinin harici büyük bir sıkıntıyla karşılaşmadım, yani meşhur Ubisoft hataları bu sefer Far Cry 6’da pek bulunmayacak gibi duruyor.
Görevler
Far Cry 6, son dönemlerde özellikle AC: Valhalla ve Cyberpunk gibi açık dünya oyunlarında gördüğümüz basit, kısa açık dünya görevlerini içeriyor. Bu görevler oldukça keyifli kısa Quest’ler diyebileceğimiz bir yapıya sahipler. Tekrar ediyorlar mı orası tartışılır fakat açık dünya oyunlarına biraz daha renk getirdiklerini düşünüyorum.
Bunların dışında tabii olmazsa olmaz ana görevler ve yan görevler bulunuyor. Çoğu oyunda ana görev dediğimizde aklımıza ilk hikaye gelir fakat Far Cry 6’da atıyorum 10 görevden 3’ü hikayeyle doğrudan bağlantılı şekilde ilerliyor. İncelemenin hikaye bölümünde de bahsettiğim baş düşmanımız Castillo’yu az görmemizde büyük olasılıkla buradan kaynaklanıyor.
Kısaca Far Cry 6’nın görevleri bana biraz garip geldi, ana görevle yan görev diyebileceğimiz görevleri Operations adı altında toplamışlar. İşin ilginç olan tarafı, ayrı olarak Yara’nın hikayeleri adı altında tipik yan görev diyebileceğimiz görevler bulunuyor. Bazen acaba ben yanlış bir şeyler mi yapıyorum? veya şu anda ana görev mi yapıyorum? diye düşündüğüm oldu. Görevler her ne kadar biraz karmaşık gelse de önceki Far Cry’larla benzer yapıya sahip olduklarını söyleyebilirim.
Müzikler ve Yarattığı Atmosfer
Oyun bilindik popüler müzikleri içermesinin dışında geriye kalan müziklerde oldukça güzel ve akılda kalıcı. Özellikle çoğu Far Cry oyunlarında olduğu gibi Far Cry 6’da da tema müziği çok hoşuma gitti. Bilindik müzikleri de oldukça güzel değerlendirmişler. Mesela oyunun başında seraları yakarak düşmanlarla çatıştığımız bir bölüm vardı ve arkasında çalan müzikle o bölüm daha keyifli bir hal aldı. Normalde sıkılacağım görevi tekrar oynamak dahi istedim.
Far Cry 6, atmosfer ve grafik açısından dengeyi koruyabilmiş, tam ayarında etkileyici görseller sunuyor. Grafikleri çığır açan seviyede değil fakat klasik Far Cry atmosferiyle Yara’nın atmosferini güzel bir şekilde harmanlayınca çığır açan grafiklere pek gerek kalmıyor.
Atmosfer demişken Far Cry serisinde bir ilk olan şehirden de bahsetmezsek olmaz. Şehrin Yara adasına tam yakışan bir şehir olduğunu söyleyebilirim. Genişliği, bina yapısı her şeyiyle tam oturmuş. Şehir, verdiği, yarattığı atmosfer bakımından oldukça başarılı olsa da maalesef bir kusuru da var. Aslında oyunun genelinde olan bir eksik bu. Maalesef oyunun açık dünyasında bir ruh yok, yani bir yaşam belirtisi bulunmuyor. Yara adasının ve şehrin başında bir diktatör bulunduğu için oyunun bir halk ve o diktatörün halka olan yaklaşımını yansıtmasını, göstermesini isterdim ancak öyle olmamış.
Özet:
Far Cry 6, öne çıkan ana karakteri, çeşitli silahları, ulaşım araçları (özellikle yeni eklenen atlar) ve serinin önceki oyunlarında olduğu gibi oyuncunun düşmana yaklaşımını serbest bırakmasıyla oldukça eğlenceli bir deneyim vadediyor. Serinin önceki oyunlarını sevdiyseniz Yara Adası’nın geniş topraklarının acımasız diktatörü Anton Castillo sizleri savaşa bekliyor.
Artılar:
- Oyun çeşitli silahlar barındırıyor.
- Ulaşım keyifli ve araç seçenekleri bol.
- Düşmana istediğimiz gibi yaklaşma yolları serbest bırakıldığı gibi çeşitlendirilmiş.
- Karakterimizin konuşabilmesi ve hikayede aktif rol alması güzel yeniliklerden biri olmuş.
- Ara sahnelerde karakterimizi görebilmemiz ve bazı yerleşkelerde 3. şahıs kamera açısıyla yönetebilmemiz çok güzel olmuş.
- Oyunun atmosferi mükemmel.
- Müzikler oldukça güzel ve yerinde kullanılmış.
- Oyunda bulunan şehir etkileyici duruyor.
- Oynanış eğlenceli.
Eksiler:
- Oyunda baş kötüyü yeteri kadar görmüyoruz.
- Yapay zeka zayıf kalmış.
- Ada halkı şehrin güzel atmosferinde ruhsuz kalıyor.
