Günümüzde çoğu oyuncunun oynamaktan en çok çekindiği oyun türü Souls oyunlarıdır. Yoğun atmosferinin yanında birbirinden zor ve özgün boss’lara sahip ve en ufak bir hatanızda tüm yolları bir daha arşınlamak zorunda kaldığınız bu türdeki oyunlar belki de en uzak durulası yapımlar.
Kim bilir kaç oyuncu büyük heveslerle indirmiş ama bir saati dolduramadan oyunu terk etmiştir bilinmez ama sinir krizleri ve stres bu türde sizin en yakın arkadaşlarınız olacak. Souls oyunlarının kolayı mı olur demeyin, her çaylak bir yerden başlamalı… Karşınızda Souls oyunlarının kolaydan zora doğru sıralanışı. Not: Kimi oyun severe göre bu liste rölatif anlamlar içerebilir…
Listeye geçmeden önce ufak bir hatırlatma: Souls türü bir oyuna başlamadan önce her zaman oyunu çok kısa bir süre sonra bırakabilme olasılığınızı değerlendirmeden geçmeyin. Bir anlık hevesler, oyunun zorluk dereceleriyle birlikte tuz buz olabiliyor. Belki de bu listeyle birlikte kolay olarak sınıflandırılan Souls oyunlarında biraz alıştırma yapıp ardından kaliteli ve zor yapımlara atlayabilirsiniz. Bu türü oynayıp oynamayacağınızda karar sizin.
Kolaydan Zora Souls Türü Oyunlar
14. Remnant: From the Ashes
Remnant: From the Ashes, özünde soulslike türünün formülüze edilmiş yapısını biraz değiştirmiş bir oyun. Geliştirici ekip Gunfire Games, souls atmosferinin olmazsa olmazı olan kılıç ve balta gibi silahları ateşli silahlarla değiştirince çatışmaların daha kolay hale gelmesi de kaçınılmaz olmuş. Biz de yenilikçi Souls türü oyunlar görmek isteriz ama tüfek ve boss’lar mı? Lütfen…
13. Bloodborne
From Software yapımlarının belki de en kolay zorluktaki oyunu Bloodborne’dur. Hücum dövüş stilini büyük ölçüde ödüllendirdiği ve savaş mekaniklerindeki ustalaşmayı gelişigüzel kurguladığı için oyunculara pek zor anlar yaşatmamıştır. Ama Bloodborne’dan sonra çıkan The Old Hunters DLC’sinin zorluk derecesini arttırdığına dair rivayetler de var…
12. The Surge 2
Deck13 Interactive, The Surge’un yayınlanmasından sonra derslerini almış ve her açıdan daha iyi bir yapıda olan devam oyununu geliştirmiş. Ancak geliştirilmiş teknik özellikler; maalesef oyunun zorluğundan alıp götürmüş. Kamera açıları, boss’lar ile savaşırken gerektiği gibi iyileştirilmiş, mekan ve bölümler ise gizli düşman olup olmadığını rahatça görülebilir biçimde tasarlanmış. The Surge 2, bir üretimin teknik açıdan ne kadar iyi olursa, o kadar kolaylaştığını kanıtlayan çok iyi bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.
11. Lords of the Fallen
CI Games, Lords of the Fallen’ı geliştirirken Dark Souls’u örnek aldıklarını ima etmişti ancak bu ilham sanırım sadece ana karakterin tıpkı Souls oyunlarındaki gibi uyuşuk olması ile sınırlı kalmış. Onun dışında oyunun zor olmadığını söyleyebiliriz zira boss’ların normal birer düşman gibi görünmeleri ve her checkpoint’te canınızın yenilenmesi, oyunu kolay bitirilebilmemizi sağlamakta.
10. Mortal Shell
Souls oyuncularının Mortal Shell hakkındaki değerlendirmeleri, Dark Souls serisinden daha kolay bir oyuna baktığımızı ifade ediyor ki bunda biraz haklılık payları var. Oyunun kendine has savaş sistemine alıştığınızda çok fazla bir zorluk bulmamaya başlarsınız. Kombat mekaniklerine alışmak ise o kadar da zor değil. Oyun hakkında yapılan birçok yorum da, Mortal Shell’in oyuncunun sabrını ve azmini sınadığıyla ilgili. Elbette her souls benzeri oyunda durum böyledir ama Mortal Shell, teknik anlamda cila eksikliğinden dolayı oyuncuyu gerçekten sınamakta.
9. Code Vein
İlk bakışta Code Vein, solo deneyim için tasarlanamayacak kadar zor gözüken bir oyun olarak düşünülse de durum tam da öyle değil. İlerledikçe alıştığınız ve kolayınıza gelmeye başlayan bir oyun olsa bile, onu dünyanın en kolayları arasına sokmazdım. Code Vein’de, güçlü karakter sınıfları ve bu sınıfların kendine has stilleri ön plana çıkartılmış. Ayrıca oyunun içinde Shift stüdyosu tarafından zamanında yapılmış God Eater hissiyatlarını da görebilirsiniz.
8. The Surge
The Surge 2’de bahsettiğimiz iyileştirmelerin olmadığı The Surge, saçma bölüm tasarımları yüzünden çoğu oyuncuyu öfkeden patlatacak hale getirmiştir. Kamera sorunlarının yanında hatalı savaş ataleti ve tuhaf çarpışma tespiti gibi saçma bir şekilde tasarlanmış sistemler, zorluk düzeyini arttıran unsurlar. 2. oyunu için dediğimiz gibi, teknik özellikler düşerken zorluk derecesi de eşzamanlı artar ve bu durum da nedense hiç sekmez.
7. Dark Souls 3
Dark Souls üçlemesinin son oyunu, kardeşlerine göre en kolay zorluk derecesine sahip. Genişletmeleri hesaba katmadığımız sürece bazı boss savaşları türdeşlerine göre oldukça yavan kalmış. Dark Souls 3’teki genel sistem iyileştirmeleri, teknik detaylar ve özel saldırıların eklenmesi oyunu genel olarak daha kolay hale de getirmiştir.
6. Demon’s Souls
Uzun yıllar Demon’s Souls’u bu türün en zor oyunları arasında görürdüm. Ancak yeniden kafayı topladığımızda PS3’e ve PS5’e özel yapılan oyunun, taş gibi zorlukta olmadığı hemen görülmekte. Zorluk seviyesinin, şiddetli OP büyü gücüyle düşürülmesi sorunu çözmemize yetiyor. Bunun yanında remake halinin, orijinal haline göre daha kolay olduğunu da eklemeden geçmeyelim.
5. NiOh
NiOh beni oldukça şaşırtmıştır. Oyun on yıldan fazla bir süredir yapım aşamasındaydı ve sonunda orijinal fikirdeki gibi tipik bir musou oyunu yerine soulslike, aksiyon-RPG, slasher ve hack-n-slash karışımı olarak karşımıza çıktı. Oyun, özellikle ilk birkaç saat için yüksek zorluk seviyesi sunan harika bir karışım. Dark Souls serisi ile karşılaştırıldığında, bu yapımdaki boss’lar sadece sert vurmakla kalmıyor ayrıca oldukça da hızlılar.
4. Dark Souls 2
Dark Souls 2, tüm üçlemenin en kutuplaştırıcı oyunu olmuştur, zira o kadar eleştiri ki, bu oyunun Souls türüne yakışıp yakışmadığı bile tartışıldı. Ancak bana göre zor bir oyun. Geliştirici ekipten biri, zorluk seviyesinin rastgele noktalara çok daha güçlü düşmanlar eklenerek yükseltileceğine karar vermiş olmalı ki bu tuhaf plan yolunu bulmuş. Heide Alev Kulesi’ndeki ejderha, bu çılgın tasarım kararının bir anıtı haline gelmiş. Bunun dışında, artan vuruş menziliyle birlikte daha güçlü düşmanlar, genellikle oyuncuyu meydan okumayla yüzleşmek yerine kaçmaya zorlamakta.
3. NiOh 2
Belki de bu seçim konusunda herkes benimle aynı fikirde olmayacaktır, ancak genel olarak NiOh 2’yi ilk oyuna göre biraz daha zor bir yapım olarak düşündüm. Oyun, normal olarak engellenemeyen saldırılara karşı koymanıza izin veren Burst Counter ile savaş sistemini genişletmiş ancak bu mekaniği verimli bir şekilde kullanmayı öğrenmek göründüğü kadar kolay değil. Düşman modellemeleri, bu hareketten yararlanma fikriyle yaratıldığı için Burst Counter’ı kullanmamak, oyuna 2-0 geride başlamanız anlamına geliyor.
2. Dark Souls
Dark Souls, türünün ilk oyunu olduğu için ve türün getirdiği özgünlük dolayısıyla oyuncuları en çok zorlayan yapım olmuştur. From Software ve Bandai Namco arasındaki işbirliğinin orijinal ürünü, asıl sürümden neredeyse on yıl sonra, remake olarak bugün bile zor denebilecek türde. Dark Souls, oyun yapısını ve şematiğini görmezden gelen insanları acımasızca kovan bir oyundu ve hala da o şekilde. Bir hevesle başlayan insanları ilk bölümün sonuna gelemeden def etmesiyle oyun tarihine ismini kazımıştır.
1. Sekiro: Shadows Die Twice
İlk sırada Sekiro’nun olması belki alışılmadık, belki normal karşılanabilir. Ancak bana göre Dark Souls’tan bir tık daha zor bir yapısı var. Tüm savaş sisteminin odak noktası her zaman sorun yaşanılan counter’lar üzerine ve bu durum, oyunu benim için özünde daha zor hale getiriyor. Özellikle zorluk seviyesinin normal bir eğri gibi gitmemesi, her düşmanın özünde ciddi bir tehdit oluşturması ve boss’ların siz gelene kadar kendi mekanlarında durması (bu arada yanlışlıkla karşılaşırsanız vay halinize) oyunu farklı yapan yönlerden birkaçı.