Hayatta kalma korku oyunu dediğimizde çoğumuzun aklınıza ilk gelen serilerden biri Resident Evil olsa gerek. Capcom tarafından geliştirilen ve geçtiğimiz günlerde çıkış yapan Resident Evil Village, serinin 8. ana oyunu olarak karşımıza çıkıyor. İsterseniz gelin serinin yeni oyununa iyisiyle kötüsüyle bir göz atalım.
Oynanış:
Resident Evil Village, oynanış anlamında her ne kadar eski oyunun biraz daha iyi hali olsa da, aşağıda bahsedeceğim birkaç şey sayesinde kendini daha oynanabilir kılıyor.
Oyun, Resident Evil 4 ve Resident Evil 7’nin birleşmiş hali diyebilirim. Oyuna girdiğiniz ilk Combat’ta tıpkı Resident Evil 4’te olduğu gibi üstünüze düşman yağdırıyor. Sınırlı mühimmat ile hayatta kalarak bir oraya bir buraya koşturmaya başlıyorsunuz. Oyun, Resident Evil 7’de olduğu gibi 8. oyunda da 1. şahıs bakış açısı içeren bir oynanışa sahip.
Vuruş hissi, çoğu Resident Evil oyununda olduğu gibi yine üstüne çalışılmış, gerçekten güzel bir hissiyata sahip. Oyunda en çok karşılaştığımız düşman tiplerinden biri olan, kurt adam türünde ki Lycanl’lar, oyunun başından sonunda kadar köyde karşılaşacağımız, yeri geldiğinde sessiz yeri geldiğinde direkt üstümüze koşan bu düşmanlar oyunun atmosferine ve türüne gerçekten yakışmış. Bununla birlikte birden fazla düşman üstünüze geldiğinde yine çoğu Resident Evil oyununda olduğu gibi sınırlı sayıdaki merminizi sayarak tedirgin bir şekilde ateş ediyorsunuz. Özetlemek gerekirse düşman çeşitliliği yeterli seviyede olduğunu söyleyebilirim.
Oyun ufak bir açık dünyaya sahip. Açık dünyanın içerisinde en büyük yer kaplayan bölgeden biri ise tahmin edebileceğiniz gibi köy. İçerisinde gezmekten gerçekten zevk alacağınız keşfetmeye açık, yer yer geren bir bölge. Köyde ki binaların içinde silahınıza mermi, canınızı yükseltmeye yarayan alkol veya patlayıcı üretebileceğiniz parçalar bulunmakta. Tabii ‘ki de bununla birlikte Craft etmek yerine Duke adlı satıcıdan ticaret yapabilirsiniz. Ayrıca keşfettiğiniz binalardan, bölgelerden, oyunun para birimi olan Lei ile de ticaret yapabiliyorsunuz. Bunların arasında: silah, mermi, alkol, patlayıcı çeşitleri, silah parçası, silahın gücünü veya silah değiştirme hızını Lei karşılığında geliştirebiliyoruz. Aynı zamanda oyunda olmasa da olur diyebileceğimiz mekaniklerden biri ise avlanma. Köyde karşılaştığınız hayvanları 2 mermi ile öldürerek etlerini alabiliyoruz. Yine avladığımız hayvanların etlerini Duke’a götürebiliyoruz ve Duke oyunun bir kısmından sonra etleri bizim için canımızı yükselten yiyecekler haline getiriyor.
Oyunda bir diğer bölge ise daha henüz hikayenin başlarında yer alan Leydi’nin Kalesi. Tıpkı Resident Evil 2’de veya Resident Evil 7’de evi veya hapishaneyi keşfettiğimiz gibi kaleyi keşfederek ve genişleterek ilerliyoruz. MR. X’den bildiğimiz Lady Dimitrescu, bizi kale boyunca takip ediyor ve bu da oyunun korku ve gerilim tarafını bir hayli arttırıyor.
Oyunda beni en çok geren bölümlerden birisi ise yukarda da bahsettiğim kale bölümü oldu. Fakat Resident Evil Village, 5. ve 6. oyunu saymazsak beni serinin diğer oyunlarına göre daha az korkutan bir oyun oldu. Korkak bir oyuncu olmama rağmen, özellikle 7. ve 2. oyuna göre daha az korktum. Ama bu değil ki oyun korkunç değil, her zaman olduğu gibi bunun da kişiden kişiye değişebileceğinin altını çiziyorum. Oyunda P.T benzeri bir bölümün olduğunu da belirtmek isterim. Kale bölümünde olduğu gibi bu bölümden de çok zevk aldım. Özellikle bulmacayla korkuyu en iyi yansıtan bölümlerden biriydi.
Bulmacalar oyunun başından sonuna kadar fazla olmasa da bulunuyor. Çok zor olmayan bu bulmacalar, çözerken sizi sıkmayacak, yaratıcı şekilde tasarlanmış. Bulmacaları çözerken oyun bize soluk almamızı sağlıyor ve sıkmayacak sıklıktı çözmenizi istiyor.
Son olarak Boss’lara gelirsek, ortalama düzeyde ve atmosferle birlikte sizi üzmeyecek seviyede Boss’lar bulunmakta. Oynanışa fazla yedirilmemiş. Fakat fazlada göze batmayan ortalama düzeyde Boss sekansları bulunuyor.
Grafikler ve Atmosfer:
Resident Evil Village’in grafikleri yeni neslin ayak sesleri niteliğinde. Renkler, dokular ve yansımalar oyuna girdiğim andan itibaren beni etkiledi. Daha iyisi tabii olabilirmiş fakat oyunun mevcut nesil konsollara da çıktığını unutmamak gerek buna rağmen grafikleri gerçekten çok başarılı.
Resident Evil Village’in atmosferi ise gerçekten büyüleyici. Oyunun başından bitişine kadar yaşanan korku, gerilim, aksiyon ne varsa bu atmosfer sayesinde insanı daha çok hikayenin içine alıyor. Hele bu atmosfer grafikler ile birleşince etkileyici görüntüler ortaya çıkıyor.
Müzikler:
Oyunun müzikleri, atmosfere ve hikayeye çok uymuş. Hikayenin kritik noktalarında çalan müzikler etkileyici, üstüne çalışılmış ve gayet başarılıydı. Bunun dışında oyunun korku atmosferine uyan sesler ve müzikler de oldukça yerindeydi.
Hikaye:
Resident Evil Village, çoğu Resident Evil oyununda olduğu gibi aşırı ilginç bir hikaye sunmuyor fakat oyun için gayet yeterli ve merak uyandırıcı bir deneyim vaat ediyor. Özellikle oyunun sunumu ve sinematikleri diğer oyunlara göre çok daha gerçekçi ve etkileyici. Fakat karakterleri 7. oyunda ki Baker ailesine göre daha az tanıtıyor ve yansıtıyor. Karakterlerin Mother Miranda denen baş kötüyle ilişkilerini düşüncelerini nasıl yaşayıp barındıklarını yansıtmaması bir önceki oyuna göre bir eksi olmuş.
Hikayeye de biraz değinmek gerekirse: Karakterimiz Ethan, küçük kızı Rose’un kaçırılmasıyla birlikte kendini ilginç olayların döndüğü, terk edilmiş etkileyici bir köyde buluyor. Her ne olursa olsun kızına ulaşmayı kafasına koyan Ethan’ın, önüne çıkan engellerle büyük bir mücadele vermesi gerekiyor.
Artılar:
- Grafikleri ve Atmosferi büyüleyici.
- Hikaye ve hikayenin sinematik sunumu çok güzel.
- Müzikler hikayeye ve atmosfere uymuş.
- Her ne kadar fazla yenilik barındırmasa da oynanışı gayet iyi.
- Keşfedilebilir yarı açık dünyası hoş olmuş.
- Boss’lar etkileyici sahneler ortaya çıkarıyor.
- Çeşitli düşman tipleri sayesinde sıkmıyor.
Eksiler:
- Serinin diğer oyunlarına göre daha az korku barındırıyor.
- Karakterler serinin bir önceki oyununa göre daha az anlatılıyor.
- Oyun kısa bir deneyim vaat ediyor (ortalama 8 saat).
- Boss’lar oynanış tarafına fazla etki etmiyor.
Özetlemek gerekirse:
Resident Evil Village, ortalama 10 saat süren merak uyandırıcı hikayesiyle ve sizi oyunun sonunda mutlu ayrılacağınız bir oynanışıyla güzel bir deneyim sunuyor. Korku ögeleri her ne kadar serinin diğer oyunlara göre biraz daha az olsa da senenin en iddialı oyunlarından biri olmuş.
