2023’e Mercek Tutuyoruz: Starfield Son On Yılın En Büyük Xbox Özel Oyunu Olabilir

2023'te çıkacak yapımlara mercek tutup hem bizleri nelerin beklediğini hem de bizlerin neleri umduğumuzu tartıştığımız serimiz ikinci olarak Starfield'ı ağırlıyor.

Muratcan Ös
Muratcan Ös - Genel Yayın Yönetmeni
6 Dk Okuma Süresi

2023’ü kucaklamamızın ardından hayat tekrardan eski haline dönerken bizler de koşuşturmalarımıza tam gaz devam ediyoruz. Pekala bu yeni yılın oyun sektörü adına neler getireceğini bilmezken en azından beklediğimiz bazı büyük çaplı yapımlar ve genel beklentiler hakkında konuşmaktan zarar gelmez. Dolayısıyla, biz de 2023’te çıkış yapacak oyunların bazılarını mercek altına alıyor ve bunlar hakkında neler beklediğimizi tartışıyoruz.

Nitekim Xbox ve Bethesda Softworks işbirliğinden doğan ve uzayda geçen açık dünya RPG türündeki Starfield, bu sene itibariyle Game Pass’in ana stratejisini oluşturacak: ya başarılı olunacak ve Game Pass kullanıcı sayısında bir zıplama gerçekleşecek ya da başarısız olunacak ve Xbox çok büyük bir darbe alacak. Starfield, 2023’e Mercek Tutuyoruz serisine konuk oluyor böylelikle.

Starfield hakkında ne biliyoruz?

İlk olarak E3 2018’de duyurulan Starfield, Fallout 4’ün çıkışından beri aktif bir geliştirme süreci içerisinde yer alıyor. Creation Engine 2 oyun motoru kullanılan yapımın, 2023’ün ilk yarısında çıkması planlanıyor. PC ve Xbox Series’e özel olacak olan Starfield, ilk günden itibaren Game Pass’teki yerini alacak ki Game Pass’in zaman ilerledikçe pazarlama stratejisini Starfield üzerine koyması oldukça muhtemel.

İnsanlığın çözülememiş gizemini gün ışığına çıkartmak için çıktığımız yolculuğu anlatan hikaye hakkında ne yazık ki çok fazla bir bilgiye hakim değiliz. Karakterimiz, bu yolculuğa kendisine eşlik eden bir robot olan Vasco ile çıkacak ve yolculuğu esnasında çeşitli yan karakterler, görevler ve keşfedilecek gezegenler ile karşılaşacak. Özellikle oyundaki diyalog sayısının 250.000’in üstüne çıkması da derinlik açısından bize bir ipucu veriyor.

starfield

Elbette duyurudan bugüne Bethesda, oyunda yer alan birçok özellik ile ilgili bilgiler verip oynanış fragmanları da gösterdi. Bütün bunları Oyun Öncesi Rehber‘de konuşsak bile kısaca oyun severler; kendi uzay gemilerini tasarlayıp özelleştirebilecek, gezegenlerde keşif yapabilecek ve karakterlerini oldukça detaylı bir yaratma ekranında oluşturup arka planlarını seçebilecek. Dolayısıyla Starfield, bugüne kadar söylenenlerle kafamda (Skyrim + Fallout 4 + Fallout New Vegas x Uzay) şeklinde bir matematiksel formül şeklinde canlanıyor.

Oyunda yer alacak açık dünyalar, yan görev bakımından zengin olurken karşılaşılabilecek birçok farklı karakter ve gidilebilecek çeşitli şehirler de barındıracak. Karakterimiz, galakside söz sahibi olan birçok klan içerisinden kendisine en uyumlu olanı seçip diğer klanları kışkırtabilecek. Bunun yanında araştırma ve crafting sayesinde silahlar geliştirilebilecek ve bu sayede oynanış çeşitliliği de sunulacak.

Starfield’ın üstünde çok çok büyük bir yük var

Bu bölüme kadar dediğim her bir bilgi parçası, benim gibi açık dünya sevdalılarının ağzını sulandırmış olabilir. Ana hikaye dışında yan görevlerle birlikte 100+ saat süren bir oynanış kulağa çok çekici geliyor. Keşfedilecek gezegenler, tanışılacak yan karakterler ve birbirinden değişik (hatta mizahın da öne çıktığı) uzun soluklu görevler bu oyunu listenizde bir numara yapabilirler. Ancak RPG? RPG kısmından bahsetmedim ki!

Bütün bu emekler, bir nevi RPG kısmına bel bağlıyor diyebilir miyiz? Nitekim derin bir biçimde sunulmayan yan görevler bizi niye eğlendirsin ki? Karşımdaki karakter benden bilmem kaç ışık yılı uzaktaki bir mekan veya klan hakkında bir bilgi çıtlatmayacaksa neden onlarla konuşmaya çalışayım? Dolayısıyla Bethesda’nın özellikle ama özellikle diyalog sayısından çok derinliğe ve konuşurken farklı kapılar açıp açamadığı üzerine yoğunlaşması gerekiyor.

Starfield

Starfield, bu denli yoğun bir açık dünyayı ancak tatmin edici bir RPG kıvamıyla karıştırabilir. Fallout New Vegas, Obsidian’ın payıyla gerek karakter çeşitliliği gerekse diyalogların birçok bağımsız noktaya bağlanılabilmesinden mütevellit çokça sevilmişti. Genellikle Fallout yapımlarında uzun soluklu bir hikaye seçilmesinin yanında karşılaştığınız kişiler ve yönlendirildiğiniz yerler asıl olarak bu hikayeden zaman zaman isteyerek kopmanıza ve kendi yolunuzu çizmenize olanak tanıyordu ki bu durum hepimizin bayıldığı yegane kısım olabilir.

Fallout 4 ile birlikte açık dünyaya önem verilmesinin yanında diyaloglara özen gösterilmediğini gördüğümde ne denli hüzünlendiğimi tahmin edemezsiniz. Ana hikaye; yan hikayeler ve bunların sunum tarzları adeta ortadan kalkmış ve yapım, tek amaca indirgenen ve oradan oraya koşmanıza sebebiyet veren bir hale bürünmüştü. Böylesine bir seçimin tekrarlanması durumunda Starfield’ın göğüs gere gere anlattığı her şey ilgi çekiciliğini kaybedebilir.

Hiçbir zaman bir platformun satılan ana oyunu olmadık, üzerimizdeki yükün de farkındayız. Buna rağmen var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.

Todd Howard

Starfield için oluşturduğum matematiksel formülü hatırlıyorsunuz değil mi? O formül, işlerin yolunda gitmesi dahilinde Game Pass’e yeni bir kapının açılmasına olanak tanıyabilir. Dolayısıyla Bethesda, görsellik ve animasyon anlamında Skyrim’in ve diyalog ile RPG anlamında da Fallout 4’ün (hatta Fallout New Vegas) ötesine geçebilir. Reddit forumları, şayet şu anda bile bu beklentilerle dolup taşmakta ve bunun tam tersinin yaşanması Game Pass için bir felaket olacaktır. Özellikle Xbox’ın oyunun çıkışına yakın olduğumuz vakit kendi pazarlama stratejisini tamamen Starfield üzerinden yapacağını düşünüyorum.

Starfield’ın olası başarısının Game Pass abone sayısına zirve yaptırmasıyla olası bir başarısızlık durumunda PlayStation’a çok büyük bir koz vereceği de apaçık ortada. Xbox’un birinci parti oyun konumundaki yapım, global anlamda büyük beklentilerle çıkış bekliyor. Elbette Bethesda’ya olan güvenim tam ama her geçen gün artacak baskı, oyunu ne derece etkileyecek görmek istiyorum.

Bu makaleyi paylaş
Genel Yayın Yönetmeni
Takip et
İsmim Muratcan Ös. MisteRNOOB'da Genel Yayın Yönetmeni ve Indie divizyonunun lideriyim. Üç seneyi aşkın yazarlıkla uğraşıyorum.
Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir