Tunic İnceleme – Tatlı Grafikli Souls-like Oyunu

"Souls-like oyun oynamak istiyorum ama aşırı zor" diyenlere uygun bir Souls-Like oyunu!

Ülvi Gardaşov
Ülvi Gardaşov - Yazar
7 Dk Okuma Süresi
Tunic
4 PC
Tunic İnceleme
Steam Sayfası

Son zamanlarda Dark Souls, Sekiro, Elden Ring gibi oldukça başarılı Souls oyunları, oyun sektörüne önemli ölçüde etki etmiş, hatta birçok oyuna ilham kaynağı olmayı başarmıştı. Souls etkisi bu sene de devam ediyor. Elden Ring gibi bir başyapıttan sonra indie geliştiriciler kendi souls-like (souls benzeri) oyunlarını piyasaya sürmek için kolları çoktan sıvadılar.

Bu oyunlardan biri de geçtiğimiz haftalarda çıkışını yapan Tunic. Oyunun şirin, tatlı grafiklerine aldanıp “bu mu  Souls-like?” demeyin. Zira böyle diyen oyuncular, oyunda dikkatsiz bir şekilde, sıradan bir aksiyon oyununda olduğu gibi oynarlarsa, işte o zaman oyundan tokat gibi cevap alıyor.

Dilerseniz, çok da uzatmadan oyunun incelemesine geçelim.

Tunic İncelemesi

İşte Tunic, yoksa Secret Legend mı demeliydim? Evet, yapımcı ilk önce bu oyunu Secret Legend olarak adlandırmıştı ve bir süredir sadece 1 kişi – Andrew Shouldice tarafından geliştiriliyordu. Shouldice, oyunu yaparken The Legend of Zelda gibi oyunlardan ilham alarak yapıldığını söylüyordu. Tabii, bu açıklamadan sonra oyunun zelda-like olmasını beklerken oyun souls-like türünde piyasaya sürüldü.

Oyun, bir kısım oyuncu tarafından ilgi görülmeye başladıktan sonra indie video oyun geliştirici ve yayıncısı Finji tarafından yakından takip edilemeye başladı ve ardından oyunun yayıncılığını üstlendi.

Tunic

Hikaye

Oyun, bir sahile sürüklenen tilkinin uyanması ile başlıyor. Hayır, her ne kadar bu oyun souls-like olsa da Souls oyunları kadar bile hikaye anlatmıyor. Bu da oyunun en büyük eksilerinden olduğunu söyleyebilirim. Hikaye, her ne kadar bazı oyunlarda önemli olmasa dahi, Tunic gibi sadece bir oyunda amaca ihtiyacımız oluyor.

Tabii ki de oyunda amaç var, lakin ben “şu anahtarı bul” veya “ebediyen mühürlenmiş kapıyı aç” gibi amaçlardan bahsetmiyorum. Çünkü bu amaçların da amaçları olmasa lazım ve ne yazık ki, bu yok. Oyun, her ne kadar Türkçe dil desteğine sahip olsa da oyundaki diyaloglar ve oyun içi dil için anlaşılamayan bir alfabe kullanıyor.

Açıkçası oyunda anlaşılamayan bir “dilin” kullanılması benim için hiç etkileyici değil, aksine bunun çok tembelce olduğunu düşünüyorum.

Oynanış

Oyunun ilk başlardaki combat (savaş) sistemi hantal gözüktü, ancak oyunda bir süre ilerledikten sonra “güç fantezisi” yapar hale de geldim. Oyun diğer souls ve souls-like oyunlarına göre kolay bir oyun. Bunu dediğimde aklınıza çok az öldüğümüz, çok az cezalandırıldığımız bir oyun gelmesin. Sadece Tunic, diğer souls-like oyunlarına göre sizi daha az cezalandırıyor ama yine de oyuna bol bol ölüyorsunuz, bu kaçınılmaz.

Oyunu klavye ile oynamanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Bu, sadece işinizi zorlaştıracak ve tuşlara alışmanız bir hayli vakit talep edecek. Herhangi bir oyun kumandası işinizi görecektir. Ancak, bazı kaynaklardan okuduğuma göre PlayStation 4’ün oyun kumandası olan DualShock 4, oyunculara bazı sıkıntılar yaşatabiliyormuş. Yine de bu problem, 3. parti uygulama yüklenerek çözülebilir gibi gözüküyor.

Ek olarak, oyun sizin elinizden tutmuyor, rehber olmuyor. Sadece oyunun ilk başlarında verilen ve oyun boyunca sayfalarını topladığımız bir rehber kitabı veriliyor. Yine de bunlar, oyunun temel mekaniklerini çok sonradan açıklayabiliyor.

Oyunda souls ve souls-like oyunlarının vazgeçilmezi olan “bonfire”, yani kontrol noktaları bulunuyor. Souls oyunlarından aşina olduğumuz gibi bu noktalarda oyunumuz otomatik olarak kaydediliyor ve bir noktadan sonra oyunun haritasında bulunan bazı öğeler sayesinde karakterimizin seviyesini yükseltebiliyor, savunma, saldırı gibi özelliklerini ise güçlendirebiliyoruz.

Oyunun haritası demişken, gelelim haritaya ve bölüm tasarımına. Bölüm tasarımının gayet zekice yapıldığını söyleyebilirim, bazı kısayollar, gizli bölümler kamera açısını, bir nevi illüzyon kullanılarak gizlenmiş. Bazılarını başka bölümden çıkarken buluyorsunuz, bazılarını ise hiç bulamayabiliyorsunuz.

Harita ise gerçekten çok kafa karıştırıcı olabiliyor. Yapımcıların oyuncuyu haritada serbest bırakmasını anlayabiliyorum ama şahsen ben Tunic’in haritasında ek öğeler bulmak için çaba sarf etmedim. Her ne kadar rehber kitabında harita olsa da bu benim kafa karışıklığı problemimi çözemedi.

Oyundaki  3. “sihir” yeteneğinin gereksiz olduğunu düşünüyorum ama bunun, oyunun akışını güçlendirmek için konulduğundan bunu eleştirmek yanlış olur. Tabii ki, bu yeteneğin yerine daha eğlenceli bir yetenek eklenseydi, beni daha memnun edebilirdi.

Savaş sisteminden tekrar bahsetmek istiyorum. Oyunun savaş sistemi, her souls oyununda olduğu gibi bir düşmana odaklanıp hamlenizi yapıp, düşmanın vuruşundan kaçınmaya dayanıyor. Tabii ki, bu, oyunun ilerleyen bölümlerinde elde ettiğimiz silahlarla şekilleniyor ama temel olarak savaş sistemi böyle özetlenebilir.

Tunic

Souls oyuncularına tanıdık gelecektir, oyunda düşmanlarınızın hareketlerini ezberlemeniz lazım ki oyunda rahat bir şekilde ilerleyebilesiniz. Unutmayın, bazı düşmanlar boss olmamasına rağmen boss’lar kadar zorlayıcı olabiliyor.

Oyunun teknik tarafında bir hata bile görmedim, gördüysem bile fark etmedim. Gerçekten ilk defa hiçbir glitch/bug’a sahip olmayan bir oyun oynamış olabilirim.

Son olarak, oyunda hileler, ehm, erişebilirlik seçenekleri de mevcut. Seçenekler arasında birçok oyuncunun Souls oyunlarında arzu ettiği ölümsüzlük, sınırsız dayanıklılık vs. bulunuyor.

Grafikler ve Atmosfer

Grafiklerin hoş gözüktüğü, atmosferin ise bir hayli etkileyici olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta oyunun bazı noktalarında ışıklandırmanın ve gölgelerin harika gözüktüğüne şahit oldum. Lakin karlı bölümleri pek sevemedim, bölümdeki karlar kardan çok kuma, beyaz toza benziyordu.

Yani, Tunic size sadece eğlenceli oynanış sunmuyor. Bununla yanı sıra oyunda etkileyici sanat tasarımı ile karşı karşıya kalacaksınız. Her bölümün tamamen kendine özgü atmosferinin olması ise gerçekten taktir edilesi bir iş.

Müzik

Ne yazık ki, müzik konusunda biraz hayal kırıklığına uğradım. Oyunda neredeyse ne aklımda kalan ne de beni oynamaya heveslendiren bir müzik duymadım. Keşke grafik ve atmosferi kadar müzikleri de etkileyici olsaydı. Ancak oyunda müzikten çok sesler üzerinde uğraşıldığı aşikar.

Sonuç

Tunic, atmosferi ve grafikleri ile etkileyen, souls-like türündeki en eğlenceli oyunlardan biri. Oyun, ilerleme hissini ise gayet başarılı bir şekilde veriyor. Her ne kadar hikaye anlatımı sönük olsa da zevkli savaş sistemi ve tatlı grafikleri ile Tunic, bu senenin en iyi indie oyunlarından biri olmayı başarıyor.

Tunic
Tunic İnceleme
PC 4
İnceleme Puanı 4
Bu makaleyi paylaş
By Ülvi Gardaşov Yazar
Takip et
Dünya adlı bu gezegende, kapladığım mekanın hakkını, yazmakla veriyorum.
İnceleme bırak

İnceleme bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir