Electronic Arts’ın Taze Oyunu – Wild Hearts İncelemesi

Wild Hearts, Electronic Arts'ın en taze oyunu olmakla birlikte Monster Hunter ekolüne yeni bir soluk getiriyor.

Alperen Kağan Şimşek
9 Dk Okuma Süresi
Wild Hearts
7.7
Wild Hearts

Karakuri sistemi ile Monster Hunter ekolüne genç bir nefes veriyor Wild Hearts. Kısaca böyle özetlenebilse de çok daha fazlasının da anlatılabileceği aşikar. Monster Hunter hissiyatını bambaşka bir sistem ve mekanikle veren bir yapıda duruyor.

Wild Hearts, antik bir çağda teknolojik yollarla canavar avlamamızı sağlayan bir oyun kıvamında duruyor. Omega Force’un yapımcılığını üstlendiği ve EA Originals etiketine sahip olmasıyla birlikte Electronic Arts tarafından yayınlanan yapım, feodal Japonya’da aksiyon dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Haydin gelin incelememize oyunun hikayesi ile başlayalım.

Wild Hearts’ın hikayesine bakalım

Oyunumuz Japonya’dan esinlenilmiş kurgusal bir dünya olan Azuma’da geçiyor. Monster Hunter serisinde olduğu gibi burada da canavarlar ve onları avlamayı kendine görev olarak edinen insanlar adeta cirit atıyor. İlaveten bazı diyaloglarda oyunun geçtiği mekan veya ülkenin iç savaşta olduğu ipucu biz oyunculara da kısaca gösterilmeye çalışılıyor.

Oyunun elbette anlatmak istedikleri var. Hikaye, genel skalada ortalamanın altı veya vasat sınıfa koyulabilir ancak benzerleri arasında onu başarılı kılan elbette bunu nasıl aktardığıdır. Hikayemiz; içinde yaşayanların bile pek umurunda olmayan, dışlanmış, görmezden gelinmiş ve terk edilmiş Minoto isimli bir kasabada geçiyor ve biz bir kahraman olarak bu kasabanın çevresinde gelişen olaylara tanıklık ediyoruz. Buraya kadar epey klişe olduğunu kabul etmem gerekir.

Oyunun hikayesinde kasabayı yönetmek için görevlendirilmiş prensesten tutun becerikli bir demirciye kadar çeşitli karakterler yer alıyor ve bu karakterler oyunun türevlerine göre kendi hikayelerini anlatmakta oldukça hevesli davranıp bizimle iletişime geçiyorlar. Bu durum en azından benim için olumlu bir nokta zira bu tür yapımlarda hikayenin arka plana atılmasına alışmış bir oyuncu olarak Wild Hearts’ta bahsi geçen tarafa kafa yorulduğunu görmek hoşnut edici.

wildhearts3

Güzel ama melez bir oynanışla karşı karşıyayız

Oynanış çok fazla Monster Hunter esintileri taşıyor ancak bu durumu olumsuz olarak görmedim. Nitekim oyun, kendine has bir oynanış tarzı yaratmayı başarmış ve öte yandan klasik bir Monster Hunter taklidi olmaktan da kaçınmış.

Oynanışın en büyük eksiği şüphesiz silah çeşitliliğinin yetersizliği olabilir. Bu tür oyunlarda görmeye alışmış olduğumuz çok fazla silah seçeneği maalesef bu oyunda mevcut değil. Oyun bize 8 adet silah sunuyor, sadece 8!  Oynanışın hatırı sayılır bir kısmının silah kullanıp canavar kesmek olan oyunda sekiz adet silah doğal olarak yetersiz geliyor. Neyse ki yapımcı ekip bu eksikliği bir noktada fark etmiş olacak ki silahların azlığının yaratacağı tekdüzelik problemini silahlara özel geliştirmeler ekleyerek ortadan kaldırmaya çalışmış.

Geliştirmelerin efektif oluşu gözle görülebiliyor çünkü oyunun izin verdiği sınırlar çevresinde aşırı güçlü sadece iki veya üç silaha birden sahip olabiliyorsunuz. Silah geliştirmelerinin iyi olan bir diğer yanıysa eğer yaptığınız geliştirmeyi beğenmezseniz oyunda kazandığınız altınları kullanarak bu geliştirmeyi iptal edebilir ve geliştirmede kullandığınız malzemeleri de geri alabilirsiniz. Bu sayede ekstra bir çaba veya süre harcamadan ve korkmadan silahlarınızı rahatlıkla yeniden geliştirme şansı elinizde.

Oynanışa etki eden bir diğer etmen ise tabii ki zırhlar. Zırhların yükseltmeleri olmasa da farklı çeşitte birçok zırh ve bu zırhların büyük bir kısmının da “Human Path” ve “Kemono Path” adı altında farklı versiyonları mevcut. Bu versiyonlar ise oynanışta fark yaratacak kadar etkili olarak tasarlanmış. Bu zırhları elde etmek ve geliştirmek içinse gerekli seviye ve malzemeye sahip olmanız gerekiyor. Nispeten oyunun sıkıntı teşkil eden kısımlarından birisi tam da bu noktada başlıyor: Malzeme toplamak. Evet; silahlarımızı ve zırhlarımızı geliştirmek ve güçlendirmek çok eğlenceli olsa da bu geliştirmeleri yapmamızı sağlayacak element ve malzemeleri toplamak maalesef sıkıcılıktan öteye gidemiyor.

wildhearts1

Pekala bu Karakuri sistemi nedir, ne değildir?

Karakuri dediğimiz mekanik, kabaca Fortnite’da bulunan inşa mekaniğinin bir benzerinin Wild Hearts’ta muazzam derecede iyi uygulanması sonucu oluşuyor. Farklı çeşitlerdeki karakuriler ile beraber hem savaşlar daha eğlenceli hem de seyahati kolaylaştırıyor. “Basic’’, ‘’Fusion’’ ve ‘’Dragon’’ çatısı altında sınıflandırılan karakuriler, savaşta ve ulaşımda oyuncuya ilaç oluyor.

İlk olarak oyunda ‘’Basic’’ adı verilen karakuriye bakalım. Bu karakuri, savaş esnasında örneğin üç adet kutuyu üst üste koyarak düşmana saldırmanıza ya da gelen saldırıları pervaneli sistemle savuşturmanıza olanak tanıyor. Oyunda en çok kullanacağınız ve savaş taktiğinize en fazla etki eden karakuri versiyonu sanıyorum ki bu.

Diğer versiyon ise Basic karakurilere oranla biraz daha zamanlama ve ustalık gerektiren Fusion tiptekiler. Fusion ile beraber üstünüze freni patlamış kamyon gibi gelen canavarların önüne duvar çekmek gibi aksiyonlara girebilirsiniz ancak dediğim gibi Fusion tiplerini kullanmak için iyi bir zamanlama ve biraz da ustalık gerekiyor. Yer yer bu zorluk iyice dozunu kaçırınca tatsız anlar yaşatsa da yine de güç fantezisi olarak iyi iş yaptıkları su götürmez bir gerçek.

Zipline ve tekne gibi hızlı seyahati sağlayacak olan karakuriler ise Dragon başlığı altında toplanmış ki oyunda sizi en çok rahatlatan da bunlar. Ancak bu karakuriler oyuncuya epey bir süre sonra veriliyor.

Yapımcının bu melez tadı veren ancak kendine has oldukça iz taşıyan karakuri sistemini şahsen beğendim. Bu sistemlerde ufak tefek problemler olsa da Wild Hearts’ın imzası olabilecek nitelikte güzel bir mekanik olmuş.

wildhearts2

Oyunda Yeterince Gelişmemişseniz Kemanolar İle Başınız Dertte!

Kemanolar, oyundaki asıl amacımızı simgeliyorlar. Oyun bu konuda gerçekten iyi bir iş ortaya koymayı başarmış. Oyunda öldürmemiz gereken 20 çeşide yakın canavar mevcut ve bunların bir kısmı birbirinin farklı versiyonu olarak görünüyor. Ancak kemanolarla savaşmayı eğlenceli hale getiren şey karşılaştığınız kemanonun hareketlerini ezberlemeniz ve hangi silahı ve karakuriyi nasıl kullanacağınızı planlamanızı gerektirmesi. Özetle kemanolar, oyuna pozitif bir taktiksellik sunuyor. Tüm bunlar bir araya gelince de kemanolar zorlayıcı ve iyi bir savaş deneyimini size sunuyor.

Öte yandan kemanolar çok güçlü ve hızlı olduklarından dolayı kamera odağının kaymaması gerekiyor ancak oyun bu konuda iyi bir iş çıkaramamış. Daha ilk savaştığım kemanoda kameranın sağa sola kayması ve alakasız yerlere gitmesi oyuncu moralimi bozdu. Üstte bahsettiğim ve iyi bir savaş sunan tüm özellikler, bu gibi hatalarla bir anda işlevsiz kalıyor ve oyun zevkinizi baltalıyor.

Açık dünyanın görüntüsü güzel ama etkileşim vasat

Neredeyse her şeyden bahsettikten sonra son başlığımda oyunun açık dünyasından kısaca bahsetmek istedim. Oyunun açık dünyası etkileşime girebileceğiniz bir dünya değil maalesef. Açık dünya içinde yaşamın döndüğü bir dünyadan çok gladyatör arenası tadı veriyor. Ancak oyun etkileşim bazında sınıfta kalsa da görsellik, grafik ve atmosfer olarak ortalamanın üstünde bir kaliteye sahip. Gene de ben bir oyuncu olarak ağaçların kırılmasını ya da Kemano’nun yaptığı bir saldırı sonrasında üzerimize ağaç veya başka şeylerin gelmesini isterdim. Bu durumun getirdiği derinlik oyuna artı puan olarak yansıtılabilirdi. Tek cümle ile etkileşim kötü, görsellik ve atmosfer güzel.

Oyunun En Kötü Yanı: OPTİMİZASYON

Güncel ana kadar oyundan birkaç hata haricinde memnunum. Oldukça iyi bir izlenime sahip olsam da yapım, PC optimizasyonu yüzünden beni sinirlendirdi desem yeridir. Oyunu ortalama üstü bir bilgisayarda oynamama rağmen sürekli FPS düşüşleri ve kasmalar yüzünden neredeyse oyunu bırakacak seviyeye getirdi beni. Yapımcı ekip, güncellemelerle bunu toparlamaya çalışmışsa da çok başarılı olamamış kanımca. Belki bu hatalar oyun yayınlandıktan sonra ilk gün güncellemesiyle toparlanabilir.

Wild Hearts
Wild Hearts
7.7
İnceleme 7.7

Bu makaleyi paylaş
2 Senedir misteRNOOB çatısı altında kendimce yazılar ve incelemeler yazıyorum.
Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir