Oyunlarda Yan Görevler Nedir, Ne Değildir?
Yan görevler, oyuncunun kendi isteği doğrultusunda yapabildiği ve ana hikaye ile teorikte bağlantısı olmayan ekstra maceralar olarak tanımlanabilir. Kimi oyuncuya göre yan görevler birer yüktür ve hikayenin odak noktasını raydan çıkarır ama kimisine de göre yan görevler heyecan katan, hikayeyi renklendiren unsurlardır.
Peki yan görevler neye sebebiyet verir ve nasıl olmalıdır?
Yan görev anlayışı günümüzde çoğu oyun türünde bulunsa da bu tür görevlerin ilk çıkışı rol yapma türleridir. Adından da mantık yürütülebileceği gibi, ana hikaye ile bağlantısı olmayan, yapıldığında veya yapılmadığında oyunun anlatım babında değişiklik yaratmayan ekstralardır. Yapıldığında ekstra ekipman ve “buraya kadar geldin madem al şunu” dercesine para ödülü de yanında gelir. Yan görevler çoğunlukla oyun dünyasının ücra köşelerini tanıtan, farklı karakter tiplemeleriyle tanıştıran, bir nevi oyunla alakalı ufkunuzu genişleten elementlerdir. Bu tür elementler mantıklı kurgulandığında tıpkı ana görev oynuyormuş zevki verir ve böylelikle oyuncunun, karakterle duygusal bir bağ kurması kaçınılmaz olur. Kurgulanması ise sık bilinenin aksine görev tipi ile alakalı değil, o görevde ne anlatıldığı ve nasıl anlatıldığı ile alakalıdır. Şu noktaya da değinmeden geçmeyeyim, bir oyunda farklı türlerde çok ama monoton yan göreve karşılık az ama karakterin gerek orijinine giden gerekse görülmeyen yönlerini gösteren öz görevleri tercih ederim.
Bazen yan görevleri dilendiği gibi yeterli kurgulanmış olmaz zira sürekli kendini tekrar eden görevler, oynanışı baltalıyor ve oyuncuyu bıktırıyor. Özellikle Days Gone gibi oyunlarda sürekli belirli mekanları kazanma gibi klişe yan görevlerin getirdiği dayanılmazlık hissi bir süre sonra ana görevlere de sıçrıyor ve sonuç hüsran oluyor.
Yan görevlerin başka bir eleştiri noktası da (benim gibi) yan görevsiz ilerleyemeyen oyuncuların bir süre sonra ana görevler için fazla güçlü konuma gelmeleri. Özellikle The Witcher 3: Wild Hunt’ta kendinizi yan görevlere kaptırırsanız bir süre sonra envanterinizin efsanevi eşyalarla dolduğunu göreceksiniz. Aslında bu yandan hem yan görevlerin kalitesi hem de sayısı, sonunda ne verdiği gibi teorik ifadeler önemli hale geliyor. Dolayısıyla yan görev dediğiniz kavramların ilgi çekici olması ve tamamen ayrık bir küme şeklinde görülmemesi gerekiyor.
Yan görevlerin başarısı dendiğinde aklıma The Witcher 3: Wild Hunt ve Fallout New Vegas gelir.
Tuhaftır ki bu iki oyunda farklı noktaları severim. The Witcher 3’de yan görevleri yapma sebebim hikayeden ziyade kendimde yaptığı tesirlerden ötürüdür. Yani yan görevlerde Geralt’ın gerek kendisiyle gerekse diğer karakterle olan ilişkilerine tanık olmak, hatırı sayılır deneyimdi. Örneğin The Last Wish görevinde Yennefer ile olan ilişkimizin ne kadar derin olduğunu görüyor, A Towerful of Mice görevinde de moral ikilemlerin arasında kalıyoruz. Bunun yanında Fallout New Vegas’ta gördüğüm durum ise yan görevlerin akıcılığıydı.
Bir süre sonra ne zaman ana veya yan görev yaptığınızı anlamıyor duruma geliyorsunuz. İster istemez yan görevler peşinde koşuyorsunuz ama sanki ana görev yapıyormuşsunuz gibi bir farklılık hissetmiyorsunuz. Yaratıcılık ve ana hikayeye veya hikayede rol oynayanlara ufak bir dokundurma, yan görevleri hakkının olduğu yere taşımaya yeter.
Bütün bunlardan sonra gerek Ghost of Tsushima olsun gerek Baldur’s Gate 2 olsun, mutlaka yan görevlere bir fırsat verin. Tabii ki her oyuncu yan görevleri yapma taraftarı değildir ancak siz, yine de bir şans verin.
