Uzun zaman sonra tekrardan Starfield’ın başına oturduğumda bu sefer çok da uzatmadan bitireceğimin sözünü vermiştim. İlk deneyimim gezegen taramalarının getirdiği bunaltıdan dolayı aniden sonlanmış olduğundan bu oyunu bitirememek içimde kalmıştı hep. İkinci seferimde ise zaman zaman tempo sorunları yaşasam da başarılı oldum diyebilirim. Nitekim bu süreç boyunca bir görev dikkatimi çok çabuk çekti.
Ana görevler içerisinde kaçırma şansınızın olmadığı Entangled, özünde bir araştırma tesisine gidip Artifact’ı almaktan ibaret. Ancak görevin oturtulduğu fizik kuralları, arka planında olanlar ve görevin size sunuluş şekli inanın bu deneyimi çok daha özgün bir hale getiriyor. Dolayısıyla hem oyunlara hem bilime ilgisi olanlara Entangled’ı ve görevin arka planını anlatmak benim bu ortamda kaçıramayacağım bir fırsattı.
Entangled’ı bu kadar özel kılan durum ne?
Görevle alakalı spoiler bulunur çünkü görevin içine girmeden anlatmam mümkün değil.
Öncelikle bu göreve oyun ve bilim (arka plan) kısımlarından bakacağım çünkü Entangled iki şekilde de ilgi çekmeyi başaran bir yapıda ilerliyor. Oyun kısmında özel kılan durum görevin sunuluş biçimi. Freya sistemine geldiğiniz anda sizi bir yardım çağrısı karşılıyor ve Nishina Araştırma Tesisi’ne ilerliyorsunuz. Ancak geminizin indiği andan itibaren ortamda bir değişiklik göremiyorsunuz.
Yardım çağrısının ardından geminin inme sekansına dek türlü senaryolar geçirdim aklımdan. Klasik korsan saldırısı, canavarların üssü ele geçirmesi… Ancak üssün içinde tek gördüğüm önce sakinlikle beni karşılayan ardından korkmaya başlayan bir güvenlik görevlisiydi. Güvenlik görevlisini takip ederek koridorlarda yürürken ortamda çalışan bilim adamlarını görmek ve her şeyin tek parça halinde olduğuna tanıklık etmek oldukça şaşırtıcıydı ama işkillendiğimi de belirtmem gerekir.
Tam bu esnada içinde olduğum gerçeklik değişti ve tesisin yıkılmış, içindeki herkesin iskelete dönüştüğü ve gezegen faunasına özgün olan iğrenç yaratıkların her yere yuva yapmış olduğu bir gerçekliğe ışınlandım. Bu esnada şaşkınlığımı tahmin edemezsiniz. İlk başta bu görevin Fallout 3’teki Vault 106’ya benzer olduğunu düşündüm. Vault 106, kısaca sığınakta yaşayanların gerçeklik algısını değiştiren birtakım kimyasalları deneme üzerine kuruluydu. Oyunda da vault’a girdiğimiz andan itibaren halüsinasyonlar görmeye başlıyorduk ama elbette Starfield’da bunun böyle olmadığını daha sonradan anladım.
Elbette tesisin direktörüne gidip olayı kavrayana dek iki evren arasında geçiş yapmaya devam ediyorsunuz. Elbette bu geçişler bir noktaya dek tamamen beklenmedik oluyor ve her geçişte karşılaştığınız manzara yüzünden sizi bir ürperme kaplıyor. Bunlardan iki evren diye bahsetmemin sebebi ise bir tarafta tamamen fonksiyonel bir araştırma tesisi varken diğerinde bunun tam zıddıyla karşılaşmamız.
Tesiste olanlardan dinlediğimiz hikayeler, Nishina’da karakterimiz buraya gelmeden önce bir patlama gerçekleştiğini söylüyor. Kıdemli mühendis Rafael Aguerro, ana laboratuvarlardan birinin kontrol odasında bir deneyi kalibre etmeye çalışırken bu patlamaya sebep oluyor ve bunun üst katlara ulaşmasını engellemek için kendisini oraya kilitliyor ve bir şekilde patlamayı kontrol almayı sağlıyor. Ancak söz konusu deney bir Artifact hakkında olunca bu olay esasında çok farklı bir sonuca eviriliyor.
Direktörün de kuantum fiziğindeki deneyimiyle birlikte bu patlamanın bir şekilde iki ayrı yerel dallanma noktası oluşturduğunu ve bu iki noktanın birbiriyle bağlantılı olduğunu anlıyoruz. Artık bu noktadan itibaren evren demek istemedim çünkü o zaman konu tamamen paralel evrenlere gidiyor. Burada olay Schrödinger’in kedisi problemidir. Kedi ölü – patlamalı nokta, kedi canlı – fonksiyonel nokta.
Bir noktada tesis çalışıyor ve Rafael hariç herkes sağken diğer noktada tesisin işlevsiz ve Rafael dışında herkesin ölü olduğunu anlıyoruz.
Böylelikle karakterimiz, Artifact’i almak için iki nokta arasında seyahat etmeli ve iki dallanma noktasından birini seçmelidir (üçüncü ve biraz gizli bırakılmış sonu da tartışacağım). Elbette hangi noktayı seçeceği de kendi içinde bir tramvay problemi yaratıyor.
Esasında bölüm dizaynı olarak görev sizi biraz yorsa da iki nokta arasında gitmek ve bir yerde geçemediğiniz kapıları diğer noktada kolaylıkla geçebilmek oyunun görevini kendi içinde bir bulmacaya dönüştürüyor. Görevde ilerledikçe bu iki nokta arasındaki geçiş kapıları çok daha fazlalaşıyor ve takibi bir anlığına kaçırdığınızda yolunuzu kaybetmeniz işten olmuyor. Ancak yolun sonunda deneyi bir sonuçta durdurarak Artifact’i alıyor ve kendi misyonunuza devam ediyorsunuz.
Şaşkınlık, Rafael’in üç ay boyunca o yaratıklarla birlikte tek başına durma gerçeğinin vermiş olduğu hüzün ve deneyi hangi dallanma noktasında durduracağınızın verdiği stres duyguları sizi bu göreve daha da bağlıyor ve sürükleyiciliği arttırıyor.
Gelelim asıl heyecanlı kısma
Entangled, bazılarınızın da anlamış olduğu üzere kuantum dolanıklılığı (quantum entanglement) üstüne kurulan bir görevi ifade ediyor. Klasik fizik kurallarının tamamen dışında olan bu konsept, kuantum mekaniğine dayanıyor. qCraft yazısında ele aldığım kuantum mekaniğinin bu yazı dahilinde bilmeniz gereken kısımları burasıdır.
Olasılık (probability), kuantum mekaniğinde bir hayli geniş yer kapsıyor. Elektronun nerede bulunduğunu “kesinlikle” saptamamız mümkün değil, dediğim üzere sadece dalga fonksiyonunun genliği (amplitude, ki bu da dalga fonksiyonunun karesi oluyor) ile olasılık biçiminde ifade edebiliyoruz. Elektronun lokasyonunu ne kadar sınırlamaya çalışırsak momentumu da bir o kadar belirsizliğe ulaşacaktır. Dolayısıyla kuantum mekaniğinde kesinlik yerine olasılık konuşulur.
Kuantum sistemlerinde bir parçacık, birden çok durumların süperpozisyonunda bulunabilir. Quantum superposition denilen bu ilke, parçacığın “ölçüm” yapıldığı ana dek hangi durumda bulunacağının mümkün olmadığını söyler. Klasik fizikte yanından geçip gittiğiniz bir vazo eğer mavi renkteyse arkanızı döndüğünüzde ve 700 kilometre yol gittiğinizde de o vazo mavi kalacaktır.
Kuantum mekaniğinde ise ölçüm yapıldığında mavi olan vazo, arkanızı döndüğünüzde mavi veya kırmızı durumlarını belli matematiksel katsayılarla içerisinde barındıracaktır. Arkanızı tekrar döndüğünüzde o vazo artık mavi yerine kırmızı olabilir. Tekrar baktığınızda yine mavi olabilir.
Dolanıklılık ise iki partikülün durumunun (state) birbiriyle eşzamanlı olduğunu ve ortak bir dalga fonksiyonunu paylaştığını öne sürer. Bu noktada en basit örnek spin konseptinden verilebilir. Dolanık halde duran bir ikili sistemin içinde bir partikülü ölçtüğünüzde yukarı spin elde ediyorsanız diğer partikülün aşağı spin vereceğini bilirsiniz. Kısacası dolanıklılık içeren bir sistemde bir duruma yapmış olduğunuz bir ölçüm, diğer duruma adeta “bir mesaj yollar” ve bu iki durumun eşzamanlı ve korele şekilde davranmasını sağlar.
Burada karakterimiz ise üçüncü bir kişi veya gözlemci olarak bu iki yerelleştirilmiş dallanma noktası veya durum arasında gidip gelmektedir. Karakterimiz tesise inmeden önce bu iki nokta, tesis içerisinde bir süperpozisyonda bulunmaktadır ve tesise indiğimiz andan itibaren görevin sonuna dek bu süperpozisyon içerisindeki sonuçları deneyim ederiz. Bu iki nokta, birbiriyle dolanık halindedir ve görevde belirtilmese bile bir evrende yapılan bir değişiklik diğer evrende başka bir değişikliğe sebebiyet verebilir.
Esasında iki nokta için de aynı loot sandıklarını görmek ama bunlar içinden tamamen rastgele ve farklı lootlar elde etmek de olayın gerçekliğini biraz daha arttırıyordu. Görevin sonunda ise bu deneyi durdurarak sisteme bir ölçüm veya pertürbasyon (tedirginlik) yapmanız isteniyor. Bu ölçüm, sistemi etkileyerek iki durumdan birini seçmenize olanak tanıyor. Ölçüm yaptığınızda ise EPR paradoksunun anlattığı üzere iki durum arasındaki dolanıklılığı kırıyor ve ölçümü yaptığınız durumu yeni bir duruma sokmuş oluyorsunuz. Bu da oyunda bir nevi bir dallanma noktasından diğeri arasında seçim yapmak anlamına gelebilir.
Entangled’ın sonunda ne oluyor?
Görevin sonunda bir gerçeklikten veya dallanma noktasından birini seçiyor ve o durumda var olmaya devam ediyorsunuz. İster bu Rafael’i kurtarmak veya tek kişi uğruna yüzlerce bilim adamı ve ailesini kurtarmak olsun, özünde bir tramvay problemine dönüşüyor. Ancak benim ilgimi çeken nokta bu iki sondan bir başka ve oyunun hiçbir şekilde sizi yönlendirmediği ve kendi imkanınızla gittiğiniz üçüncü son.
Rafael’in bedenine ulaştığınızda deneyin kalibrasyon verilerine ulaşıyorsunuz. Her iki gerçeklik noktasında orada bulduğunuz slate’teki adımları uygulayıp deney düzeneğini belirtilen kalibrasyon frekansına bağladığınızda ve deneyden çıkan manyetik alanı nötrlediğinizde (degauss ettiğinizde) bu iki gerçeklik noktasını bir araya getirebiliyorsunuz. Böylelikle iki durum, aslında yapılan ölçümle birlikte tek bir dalga fonksiyonuna ve onun çöküşüne indirgenmiş oluyor gibi görünüyor. Elbette bu varsayımsal düşüncemde dolanık noktaların ortak dalga fonksiyonundan daha farklı bir dalga fonksiyonuna gitmiş olduğunu düşündüm. Dolanıklılık konseptinde böyle bir kısmın olduğundan pek emin değilim, oldukça sci-fi gibi gözükse de ortaya çıkan yeni durumda iki Rafael bulunuyor ve bunun dışında oyun güzel eşyalar da veriyor.
Ancak benim ilgimi çeken nokta fizik tarafında bunun gerçekten kuantum fiziğinde tekabülü olup olmamasıyken oyun noktasında bunun hiçbir şekilde düpedüz sunulmaması oldu. Slate’i okuduğunuzda, frekansları ayarladığınızda ve manyetik alanı nötrlediğinizde bile hiçbir şekilde bir objektif çıkmıyor. Hatta deneyin kapanma anına dek hangi gerçeklik noktasının geleceğini ve hangi adımları yanlış yaptığınızı bile bilmiyorsunuz. İşte kuantum fiziğinin güzelliği!
Oyunun bu sonu son ana kadar göstermemesi de tamamen bunun oyuncunun kontrolüne bıraktığını gösteriyor. İlginç ama riskli bir hamle bana göre. Buna rağmen görevin RPG kısmını da bir hayli arttırıyor.
Entangled, kendi içinde ve arka planı doğrultusunda gayet güzel kurgulanmış bir görev gözümde. Loot odaklı bakmıyorum ancak iki gerçeklik noktası arasında gidip gelebilmeniz ve aynı sandığı veya kutuyu içinden ne çıkacağını bilmeden yine açabilmeniz güzel bir eklentiydi. Elbette iki gerçeklik noktası arasında yapılan küçük bir değişimin diğerine olan etkisini de görebilmek isterdim ki bu yüzden insanlar arasında bu görev, çoğunlukla farklı evrenler olarak tanımlanıyor.
Bütün bunlara rağmen Entangled’ın; oyunun sonlara doğru temposunu iyi ayarlayan, ilgi durumunu yükselten ve hatta Unity konseptine hafiften giriş yaptıran güzel bir görev olduğunu düşünüyorum. Elbette kuantum fiziği ve mekaniğiyle beraber sonsuz olasılık ve klasik fiziğin ön göremediği birçok sonuç da ortaya çıkabilir ve ileride bunları keşfetmek başka kavramlara yol verebilir.
Konuyla ilgili ek okuma yapmak isteyenlere yazının hemen altında kaynaklar kısmında bazı linkler de bırakmak isterim. Özellikle bu konuda ilgilenenler EPR paradoksu, Bell eşitsizliği ve 2022 Nobel Fizik Ödülü’ne bakabilir.