Ad image

GreedFall 2: The Dying World Erken Erişim Mini İncelemesi

GreedFall 2, şu haliyle pek gönülleri fethedemese de bence yine de bir şans vermeli ve beklemeliyiz.

Muratcan Ös
Muratcan Ös - Genel Yayın Yönetmeni
9 Dk Okuma Süresi
GreedFall 2
6.5
GreedFall 2: The Dying World

GreedFall, seri haline getirilmiş bir sürecin ilk oyununa şöyle bir baktığımda neden ona bu kadar bağlandığımı anlayamıyorum. Grafikler hiçbir zaman o kadar gerçekçi veya güzel gözüken bir yapıda değildi. Hikaye oldukça yavaş ilerliyor ve hatta bazı yerlerde tempo sorunlarından dolayı ister istemez bayabiliyordu. Bu ve bunun gibi sebeplere rağmen ilk oyunu hatırı sayılır bir miktarda oynadım ve gerçekten de sevdim…

İlk oyunu belki dünyasından belki de hikayesinde zaman zaman öne çıkarılan gizem unsurlarından dolayı sevip oynamamın ardından, bunun bir seri haline geleceğini ve ikinci oyununu da göreceğimi öğrenince oldukça fazla sevinmiştim. Ancak şu an bakıyorum ve gözlemlediğim yapım karşısında sevincim kursağımda kalıyor. GreedFall 2, ne yazık ki şu an bir erken erişim yapımı olmaktan bile çok uzak.

GreedFall 2 özünde bir erken erişim yapımı olduğundan incelememi oldukça kısa tutacağım.

GreedFall 2’nin hikayesi hakkında

İlk oyunun olaylarından üç sene öncesini konu alan The Dying World’de, Vriden Gerr adında bir Teer Fradee yerlisini yönetiyoruz. Vriden, ilk oyundan bildiğimiz üzere bu adada yaşayan kabilelerden birine mensup ve arkadaşları Nilan ve Sheda ile kabilenin koruyucusu ve ruhani kişiliklerinden olan Doneigada olmaya adım atıyor. Ancak bu olaylar esnasında dış dünyadan gelen insanlar (yerleşim yerlerinden gelenler) tarafından kaçırılıyor ve medeniyetin yeni yeni filizlendiği yere getiriliyoruz.

Oyunun başlangıç sekansı oldukça monoton ve bir-iki kolay görev dışında konuşabileceğiniz az sayıda insanlar bulunuyor. Örneğin Old Continent’dan gelen Furkan, politika ve başka kıtalarda yer edinen Bridge Alliance ve Thélème gibi çeşitli fraksiyonlar hakkında bilgiler veriyor. Yani aslında yerliler ve diğer kıtadan gelen insanlar arasında çoktan bir iletişim başlamış durumda. Bu noktada yerlilerin onlara karşı güvenip güvenmemek konusunda kararsız kaldığını da görüyoruz.

Ekran goruntusu 2024 11 30 215235

İlk oyunu oynamış olanlar bu fraksiyonlar ve Malichor hastalığı hakkında yeterli bilgiye sahip olacaklardır. İkinci oyunun avantajı ise bunların daha gerisinde başladığından ilk oyunu oynamanıza gerek olmaması olabilir. The Dying World; çeşitli kıtalarda bulunan fraksiyonlar ve bunların politika, kültür ve ekonomi gibi alanlara etkilerini öğretme konusunda daha yavaş davranıyor. İlk oyunda oyunun ilk birkaç saatinde bu gibi detay bilgiler adeta fırlatılırcasına atılıyordu çünkü.

Elbette bu ve bunun gibi yan bilgileri insanlarla konuşarak öğreniyorsunuz ve diyalog kurma ilk oyundaki gibi sıkıcılığını koruyor. Farklı diyalog opsiyonlarını seçerek konuşmuş oluyorsunuz ve bu sekanslarda iki taraf da sadece yüzünü tuhaf şekillerde oynatıyor. Oyuncu olarak lore hakkında bilgi almak istiyorsanız bu sekanslar sizi fazlasıyla bayacaktır. Hikaye içerisinde bazı yerlerde diyalog bazında seçimler yapabiliyorsunuz ancak bana pek önem arz ettiğini hissettiremedi doğrusu.

Oyunun şu anda %30’u duruyor olsa da en azından hikayenin ilerisinde başka fraksiyonlarla olan iletişimimizin ve ilişkimizin nasıl değiştiğini öğrenmek isterim. Oyunu bitirme deneyimim aşağı yukarı 9 saat olmasına rağmen kendimi hiçbir fraksiyona yakın göremedim. Bunun ileriki süreçte değişmesini ve en azından bazı fraksiyonlara ait özel görevlerin yapılabilir olmasını isterim. Tabii bunda ana karakterin de bir kişilikten yoksun olmasının büyük payı var. Karakter geliştirme ekranının yetersiz olmasının yanında ana karakteri de çoğu zaman çok cılız ve sesi çıkmayan biri olarak gördüm. Bence duygusal anlamda ağırlığının arttırılması gerekiyor.

Görev tasarımları ve oynanış

Görev tasarımları oldukça basit ve tamamen iz sürüp, düşmanlardan saklanıp onlarla konuşmaya veya savaşmaya bakıyor. Bazı yerlerde skill check denilen ve becerinizin yüksek olup olmadığını ölçen sekanslar var. Oyunun başında puan atadığınız Strength, Perception gibi stat özellikler oynanışınız için bir hayli önemli rol oynuyor diyebilirim. Çoğu oyunda bunların varlığı pek hissedilmez ama GreedFall 2, bunları daha öne çıkarıyor ve mutlaka sizi öyle ya da böyle farklı bir yola doğru iteliyor görevlerde.

GreedFall2 Screenshot 01 scaled 1

Başlangıçtaki monotonluk yerini daha tempolu bir oynanışa bırakıyor çünkü hem çevreyi ve atmosferi öğreniyor hem de tanıştığınız companion arkadaşlarla olan diyaloglarınızı geliştiriyorsunuz. Companionların rolü savaşta fark yaratıyor ancak hikaye ilerledikçe gerçekten bir takım gibi olduğunuzu hissetmeye başlıyorsunuz ki bu durum ilk oyunda da kendini gösterirdi. Özellikle Kurt ve de Sardet arasındaki ilişki oyunun başından sonuna doğru yapıcı bir şekilde ilerlemişti ve aynısını bu yapımda da bekliyorum diyebilirim.

Kombat sistemi

Gelelim oyunun en çok değişen sistemine. Buraya kadar olan her şey özünde biraz ilk oyunu andırıyordu ama Spiders, ikinci oyunla birlikte kombat kısmında daha farklı bir yöne doğru gitmiş.

İlk oyunun o hızlı ve dinamik kombatı yerine gerçek zamanlı bir dövüş sistemi entegre edilmiş. Yani savaş esnasında durdurup kendi karakterinizin ve yanınızdakilerin hangi becerilerini kullanmaları gerektiğini komut verebiliyorsunuz. GreedFall’da da savaş esnasında istediğiniz şekilde oyunu durdurabiliyordunuz ancak bu sadece iksir içmek veya büyü kullanmak için kullanılabiliyordu. Bunun dışında da Sardet’i tamamen siz kontrol ediyordunuz ve oyun biraz kütük kalsa da kendisini toparlayabiliyordu.

The Dying World’de ise savaşların gerçek zamanlı strateji oynarmışçasına kaydırılması oyunun kütüklüğünü iyice öne çıkarmış. Karakterinize bir beceri komutu verdiğinizde onu yapması animasyonla birlikte gerçekten uzun zaman alabiliyor. Çoğu zaman iki atak arasında fark edilebilir bir bekleme süresi oluyor ve bu da oyuncunun canını sıkabiliyor. Diğer karakterlerin de kontrol edilebilir olması bir parça taktiksel bakış eklese de ben pek eğlenceli olduğunu sanmıyorum şu noktada…

Oyun, erken erişimde olsa bile bayağı fazla hatayla dolu olduğundan kombat kısmında eğlence de sunamıyor. Savaşlar esnasında karakterler takılabiliyor, saldırı komutlarınız hiç gerçekleşmeyebiliyor veya gereksiz yere aksiyon puanlarınız harcanabiliyor. Bu noktada oyunun da genel halinden ötürü bu tür şeyler gerçekleşse de savaşları iyice yavaşlatıyor.

Bunun dışında oyunun sunduğu farklı sınıfları ve beceri ağaçlarını sevdim. Her ağaç farklı avantaj ve dezavantaja sahip beceriler içeriyor. Üstüne üstlük savaşçı, büyücü, rogue gibi ana sınıfların yanında örneğin hem çift elli hem tek elli kılıçlara odaklanan spesifik savaşçı veya sadece partinize destek görevi gören spesifik büyücü sınıfı da var. Hatta bunlardan birini bile seçmeyip kendi hibrit sınıfınızı bile inşa edebilirsiniz. Örneğin ben ilk oynanışımda talisman kullanabilen ama tek el kılıçla saldırı yapan bir karma sınıf oluşturmuştum. Böyle karma sınıf oluşturmak sanki oyunu daha eğlenceli kılacak gibi duruyor.

Erken erişimde daha uzun süre kalmalı

GreedFall 2’nin daha uzun süre erken erişimde kalması ve hatalarını düzeltmesi gerekiyor. İlk oyuna kıyasla daha potansiyel barındırdığı aşikar. Kombat tarafında taktiksel bir yaklaşım elde edilebilir ve bunu düzeltip cilalamak için vakitleri de var. Lore kısmı zaten sağlam olan bir oyun olmasının yanında ilk oyunda bile yanıtlanmamış sorulara değinerek hikayesini daha ilgi çekici taraflara da götürülebilir.

Bunun yanında şu anda bu yapımın oynanabilir olduğunu sanmıyorum. Oldukça fazla hata, bug ve optimizasyon sıkıntıları var. Oyunun başlangıç kısmında kaç kere çöktüğünü unutmamla birlikte karakterlerin takılması, dokuların kaybolması, fast travel’ın kendi kendine etkisizleştirilmesi ve daha birçok hatayla karşılaştım dokuz saatlik oynanış süremde. Spiders’ın şu noktada yeni içerik getirmesinden ziyade elde olanı parlatması gerekiyor.

Spiders tarafından geliştirilen ve Nacon tarafından yayınlanan GreedFall 2: The Dying World, 24 Eylül 2024 itibariyle çıkmış bulunuyor. Eğer okuyacak farklı incelemeler arıyorsanız The Game Awards 2024’te 3 adaylığı bulunan Neva incelememize de göz atabilirsiniz.

GreedFall 2
GreedFall 2: The Dying World
6.5
İnceleme 6.5
Bu makaleyi paylaş
Genel Yayın Yönetmeni
Takip et
İsmim Muratcan Ös. MisteRNOOB'da Genel Yayın Yönetmeni ve Indie divizyonunun lideriyim. Üç seneyi aşkın yazarlıkla uğraşıyorum.
Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir