PS5 Etkinliğinde Tanıtılan Potansiyele Sahip Oyunlar
Dünkü PS5 etkinliğiyle birlikte birçok oyun tanıtıldı; kimisinden haberimiz vardı kimisinden ise hiç haberimiz yoktu. Her oyun ayrı bir mecmua gibi gözükse de aralarından birkaçı gerçekten de potansiyele sahip olduğunu hissettirdi.
Stray
Oynanış ile alakalı bir bilgiye sahip olmadığımız oyunda ailesinden kopmuş bir sokak kedisini yönetiyoruz ve Steam’deki oyun kaydına göre “antik bir gizemi” çözmeye çalışıyoruz. Her ne kadar oyun başlığındaki gibi başıboş gözüksek de bir amacımızın olacağı belli. BlueTwelve Studio’nun geliştirdiği Stray, Steam’de de 2021 yılıyla çıkış yapacak gibi görünüyor.
Bu oyunla alakalı bir hissiyatım da belli başlı tabuları yıkmak için geldiğiyle alakalı. İnsanlar yerine robotlar mevcut bu dünyada ve biz de tek canlı olarak göze batıyoruz. Tanıtım videosundan anlaşılacağı üzere çoğu kişi bizi istemiyor (bknz. tabela) ve bir drone (B12) bizi sürekli takip ediyor. Öncelikle bir kediyi canlandırmak gerçekten de farklı bir fikir, bunu söylemem gerek. Bu zamana kadar bir hayvanı canlandırdığımız çok oyun oldu ama böylesine canlı grafiklerle ve insanı içine çeken bir atmosferle hiç karşılaşmamıştım. Dünyayı bir kedinin gözünden görmek hikayeye çok farklılık katabilir ama bir o kadar da hassaslık isteyen bir durum. Belki de en ilgimi çeken oyun bu oldu.
NOT: Stray’in geliştiricilerine göre oyun, puzzle ve aksiyon sahneleri de içeriyor. Ayrıca kedinin giydiği çantaya da dikkat etmemizi vurguluyorlar.
Little Devil Inside
Neostream tarafından geliştirilen Little Devil Inside’da normal bir karakteri canlandırıyoruz. Bu karakterle alışılmadık maceralara atılıyoruz, canavarlarla karşılaşıyoruz ve her seferinde bizi bu işleri yapmamız için gönderen yaşlı adama (aslında profesör) geri dönüyoruz.
Kickstarter’dan yolculuğuna başlamış olan Little Devil Inside teker teker basamakları tırmanarak bugünkü noktasına geldi. Oyun her ne kadar küçük ve minimalist gözükse de kendi içindeki detayların inanılmaz olduğunu vurguluyor geliştirici ekip. Oyun sadece zindanlara girip çıkmak ve eşya toplamaktan ibaret olmayacak, amaç buradaki aksiyon RPG elementlerini sanki uzun bir yolculukmuş havası yaratarak vermek. Her düşmanın kendine has karakteristik özellikleri var ve bundan dolayı stratejik düşünmek önemli. Ayrıca tanıtım videosunda görüldüğü üzere farklı mekanlar farklı kıyafetler ve farklı yaratıklar farklı silahlar gerektiriyor. Bu bakımdan detaycılığa sahip olan oyunun detayları çok yumuşak şekilde vereceğini düşünüyorum. Klasik aksiyon RPG tiplemelerinden biraz uzak deneyimler göreceğiz gibi.
Kena: Bridge of Spirits
Hikayemiz doğayı tehdit eden yaratıklara karşı savaş vermeye çalışmamız ve başarısız olmamızla başlıyor. Yönettiğimiz karakter Kena ise çeşitli güçlere sahip ve ruhları kontrol edebiliyor. Bizim de amacımız köye musallat olanları geldiği yere göndermek ve köyün gizemli hikayesini öğrenmek.
2020 yılında Zelda vari bir oyun görmek beni çok heyecanlandırdı desem yeridir. Grafikleri ve atmosferi hem çok zevkli hem de çok dinamik. Aksiyon macera türünde bir oyun olan Bridge of Spirits’te tanıtım videosu itibariyle açık dünya elementlerinden de nasibimizi alacağız gibi duruyor. Ayrıca çoğu kişinin dikkatini çektiği siyah pofuduk yaratıklar (Rot) da yolculuk boyunca bizimle olacaklar. Videodaki bir yaratıktan da düştüğü görülen Rot’lar mutlaka bir yol arkadaşından fazlası olacaktır. Gerçekten de damga vuracak bir oyun olabilir.
NOT: Oyunu geliştiren ekip Ember Lab, aslen animasyon kökenlerine ve bilgilerine sahipler. Yani tecrübesizlik (ki varsa) umarım bu oyunu ortalama seviyelere mahkum etmez.
Returnal
Hikaye, bir kadın karakterin uzay mekiğinin kontrolünü kaybedip ıssız bir yere düşürmesiyle başlar. Kazadan canlı kurtulan karakterimiz çok geçmeden “bir şey” tarafından saldırıya uğrar ve ölür. Kırılma noktası da tam burada başlar; öldüğü ana kadar olan yaşadıklarını bir daha yaşar duruma gelir. Bu döngü ise sürekli devam eder ama tanıtım videosunda bahsedildiği üzere her öldüğünde bulunduğu yer daha farklılaşır.
Housemarque tarafından geliştirilen Returnal, hem korku hem bilim-kurgu ögelerini içinde barındıran bir oyun. Gezegenimizden uzaklarda ve bir kadın astronotu yönettiğimiz bu oyunda tema ve özellikle işleniş çok farklı duruyor. Tanıtımı ilk kez izlediğimde psikolojik tarafları ağır basan bir oyun gibi görmüştüm kendisini çünkü kadın karakter her öldüğünde farklı mekanlar ve yaratıklar onun zihninde beliriyor. Dolayısıyla psikoloji, temayı ve daha da önemlisi karakterin amacını belirleyen etken olabilir. Tekrar tekrar izlenmesi gereken bir tanıtım videosuyla beraber bu oyunun belli başlı potansiyele sahip olacağını düşünüyorum.
NOT: Dikkat etmeyenler için, kadının her iki gözü de farklı renk.
Nitekim şahsi fikirlerime dayanarak oluşturulan bu listeye, zaten rüştünü kanıtlamış oyunlara yer vermedim. Tabii ki listede yer açıp açmamak arasında kaldığım bazı oyunlar da olmadı değil ama bu oyunlardan beklentim oldukça fazla. Umarım bazı oyunlar PC’ye bile gelir ve bu tür yapımları oynamadan geçmeyiz.