Teenage Mutant Ninja Turtles ya da kısaca TMNT, dile kolay 40 senedir hayatımızda. Çizgi romanlardan televizyona sonrasındaysa beyaz perdeye hatta oyunlara uzanan pek uzun bir yol. Öyle ki bir nesli büyüttüğünü dahi söyleyebileceğimiz büyüklükte bir seri mevzu bahis.
Tonla TV şovu ve filmin ardından oyunlarda da bu pizza sever tayfayı görmek isteyen oyuncuların beğenisine pek çok iş de sunulmadı değil. 90’lardan bu yana birden fazla platformda oyunlar çıkageldi. Lakin günümüz zamanlarında hiçbiri, serinin hayranlarının da dışında ses getirebilecek düzeyde veya büyük çapta değillerdi.
Tüm bunlar ışığında gözler God of War’dan oldukça esinlenildiği söylenilen TMNT: The Last Ronin’e çevrilmişken, bir yıl kadar Switch’e çıkan Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate PC’ye de çıktı. Ninja Kaplumbağa severleri Last Ronin çıkana dek meşgul edebilecek potansiyele sahip oyunu, lafı daha da uzatmadan değerlendirmeye alalım.
Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate ne anlatıyor?
Mevzu bahis bir rogue like yapım olduğunda hikayenin en öne çıkan yön olmadığı bariz. Eğer ki Hades standartlarında bir iş değilse -ki hikaye anlatısı ve sunumu gibi kıstaslarda imza attığı işe yaklaşabilen dahi bulunmuyor- bu kısımdansa oynanışa ağırlık vermeyi daha doğru bulduğumu söyleyebilirim.
Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate bu kısmı da es geçmek istememiş ve takip etmekten hoşnut kalacağınız bir hikayeye imza atmış. Eğitim adlı kısımda hikayenin çıkış noktasını verip döngülerce buna ışık tutmanızı istemiş. Kabaca söyleyebiliriz ki bize hem ustalık hem de babalık yapan Splinter Usta alıkoyulmuş. Amacımız onu bulmak ve geri getirmek olacakken çevrede dönen anormalliklere de alışmaya çabalamak hatta avantaja çevirmek niyetindeyiz. Fakat bu gayeye sahip tek kimseler de değiliz. Shredder ve adamlarının yanı sıra başka düşmanlarımız da bunun peşinde.
Evrenden pek çok düşmanla karşılaşıp onları yenip bunu tekrar etmekteyiz çünkü rogue like bir yapı benimsemiş Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate. TV şovlarından ziyade çizgi romanlara daha yatkın bir hikaye ve işleyiş sunulmuş. Daha tecrübeli ve olan bitenin farkında, ustaları olmaksızın aksiyon alabilen bir ekip bulunmakta.
Her ne kadar toy olarak karşımıza çıkmasalar da bambaşka kaplumbağaların olduğunu söyleyemeyiz. Hepsi de karakterlerini ve mizaçlarını korumuş. Oynanışınız boyunca farklı kaplumbağalarla döngülere çıkabilecek ve hem NPC hem de kendileri ile olan etkileşimlerinde bunun farkına varabileceksiniz.
Şahsen Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate’in sunmuş olduğu hikayeye karşı merak duyup takip etmek istedim. Ayakları yere sağlam basan bir oynanıştan ziyade hikayeye karşı duyduğum merak beni oyunu bitirmeye iten yegane motivasyondu. Kaplumbağa kardeşlere karşı duymuş olduğum özlemin de etkisi olduğunu söyleyebilirim.
Kaplumbağalar ve rogue like temelli oynanış
Hikaye kısmında sarf ettiğim hoş cümleleri nötrleyecek olan kısma giriş yapmış bulunuyoruz. Bence bir rogue like oyununu başarılı kılacak olan olmazsa olmaz unsur oynanış tarafı olmalı. Hikaye anlatısı da elbet es geçilmemeli ancak oynatacak olan oynanış değil de nedir? Ayakları yere sağlam basan kendince derinlik sunan ve tekrardan kaçınıp her seferinde keyif aldıran bir oynanış tarafını kim sevmez ki? Ben değil kesinlikle.
Tüm bu kelimeleri niye sarf ettiğime yavaştan değinelim. Öncelikle kombat görece yavaş. Pekala bu bir tercihtir sorun değil. Lakin kombatı yavaş tuttuğunda vuruş hissiyatını kuvvetli tutmalısın ki tutarlı bir tercih yapmış olasın. Ne yazık ki durum böyle değil. Bunu törpüleyebilecek unsurlar da baştan kokuyor. Misal bazı düşman saldırı animasyonları da sıkıntılı. Saldırının düşeceği alanın içinde olmadığınız vakit isabet etmesi gibi tatsız durumlar da mevcut.
Peki kontrolümüzde olmayan elementlerden bizzat bizim kontrolümüzde olanlara ilerleyelim. Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate 4 ninja kaplumbağayı da kullanıma sunuyor. Co-Op oynadığınız vakit birden fazla kaplumbağayı iş üstünde görebilecekken eğer tek oynuyorsanız sonuç hüsran. En azından Hades’teki summon mantığı ile entegre edilebilirmiş.
Bir kaplumbağa seçtik diyelim. Ben daha dengeli bir build sunduğu için Leonardo’yu seçtim çoğunlukla. 4 farklı kaplumbağa kendilerine has silah ve saldırılar ile öne çıkıyor. Yalnız bazı özelliklerini diğer kaplumbağalar da kullanabiliyor ödül olarak seçtikleri vakit. Leonardo ile oynarken Ralph’e ait bir özelliği veya Donatello’ya ait bir aleti seçmek mümkün kısaca. Yalnızca silah ve bir özel saldırı karaktere has.
Yola çıktıktan sonra elde edilebilecek özellikler ise farklı elementlere sahip olsalar da özünde aynı şeyler. Alev hasarı yerine su hasarı ya da balçık hasarı vermek gibi. Nicelik olarak kalabalık dursalar da nitelik olarak zayıf kalıyorlar. Esas farklı hissettiren özelliklerin alet olarak adlandırılan yeteneklerin olduğunu söyleyebiliriz böylelikle.
Oynanışta farklılık yaratabilecek bir iki yetenekle de kombolandığı vakit işler az da olsa keyifli hale bürünüyor. Misal dolması uzun süren ancak hasarı da buna değen bir aleti, alabileceğiniz bir özellik sayesinde aniden doldurabiliyorsunuz. Fakat bunun örnekleri de bir elin parmağını geçmiyor.
Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate’in pek ustaca halledemediği bir diğer kısımsa kalıcı yükseltmeler tarafında. Yadigar olarak adlandırılan ve belli koşulları sağladığınızda kullanımınıza sunulan bu eşyalar neredeyse hiçbir derinlik sunmamakta. Bir diğer yükseltme para birimi olan Ejder Parası ve Hayal Paraları ise çoğunlukla pasif bonuslar sunmakta olup gerekli derinliliği yine sağlayamamakta.
Durumu nötrledikten sonra bu kısmında seyrek artılarına değinelim. Öncelikle farklı klanların birbirine saldırabiliyor oluşundan bahsetmek isterim. Diyaloglarda da bu duruma dikkat çekilmesi sonrası gerçekten bu tarz hareketleri olduklarını görmek bir değişik hissettirdi diyebilirim. Kendim deneme fırsatı elde edememiş olsam da Co-Op biçimde oynamanın ve ekibi aksiyon halinde görmenin de çok daha keyifli olduğu söylemleri kuvvetli.
Her ne kadar çok çeşitlilik sunmasa da döngüyü farklılaştıracak bazı etmenler ilk döngüyü tamamlamanızla beraber sunuluyor. Hiç olmamasından iyidir ancak yine yeterli düzeyde değiller. Bu kısmın da yavaştan sonuna gelirken boss savaşları ve bilhassa mini boss savaşları üzerine konuşmak isterim. İşte bu kısım, başarıya en yaklaştıkları alan olarak göz kırpıyor. Her döngüde farklı mini bosslar ve boss savaşlarında da farklı saldırı şemaları veya zorluğa göre değişkenlik gösteren elementler işlenmiş.
Nitekim eğer sıkı bir rogue like oyuncusu değilseniz Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate ve sundukları sizi pekala tatmin edecektir. Lakin öncesinde başarılı rogue like yapımlara şans vermiş veyahut mücadeleden kaçmayan, iyi bir oyuncuysanız özellikle aksiyon tarafı sizi hüsrana uğratacaktır.
Ninja kaplumbağalar evreninden görsel seçkiler ve atmosfer
Birbirlerini ve pizzayı çok seven ekip dinamikleri, oyuna aktarılan en başarılı işlerden biriydi. Onların arkasından gelen bir başka unsur ise karakter tasarımları. Tam anlamıyla bir seriye ait olmayan bir nevi derleme olan karakter tasarımları oyunda mevcut.
Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate, 1985 ve 2003 TMNT temalarını kabaca birleştirmeye çalışmış da diyebiliriz. Diğer serilerden de esinlenilmiş tasarımlar bulunuyor ancak ağırlık 1985 ve 2003 ikilisinde.
Seslendirme tarafında da her biri orijinal kadro mu bilmemekle beraber başarılı bir seslendirme performansı bulduğumu söylemeliyim. Şahsen ben karakterlerin ses tonlarındaki o heyecanı veyahut ağırbaşlılığı hissedebildim. Öte yandan ses efektleri ve animasyonlarında ise bunun tam zıttını yaşadım. Saldırılar veyahut animasyonlarındaki efektler tutarsız ve çok yapmacık hissettiriyor.
Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate, temasına uygun sanat tasarımını geniş karakter havuzu ile de doldurmak istemiş olsa gerek. Gerçekten bir Ninja Kaplumbağalar evreninde olduğunuz hissiyatı üzerine çalışılmış. Takdir ettiğim bir diğer nokta ise TV şovları, filmler ve elbet çizgi romanlar nezdinde. Yalnızca birine odaklanmaktansa her birinden parça parça şeyler toplayıp hem tasarım hem de hikaye olarak bazı dokunuşlarla kendi işlerini gösterme arzuları oldu. Bu koşullar etrafında oluşturulan atmosfer pekala daha iyi olabilirdi ancak Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate neyi tam anlamıyla yapabilmiş ki?
Optimizasyon ve teknik kalite
Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate’in PC’den önce Nintendo Switch’e de çıktığı faktörünü de göz önünde bulundurarak optimizasyon için çok yük düşmediği kanısındayım öncelikle. Sıfırdan bir oyun değil bir portlama işlemi yaptıklarını da söyleyebiliriz ki yer yer mobil oyunmuş gibi hissettiriyor oluşu, bu işlemin de ustalıkla yapılmadığını kanıtlıyor.
Öte yandan optimizasyon kısmı için bariz bir performans sorunuyla karşılaştım diyemem. Çünkü esas sorunlar optimizasyondan ziyade teknik kumaşta yatmaktaydı. İlk örnek olarak 1-2 saat öncesinde Dualsense’im ile oynarken sorun çekmezken aradan sonra girdiğimde tam anlamıyla kafayı yemesini öne sürebilirim. Bir an için kolumun bozulduğuna şüphe edecektim ki başka oyunlarda test ederek sorunun Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate’e ait olduğunu saptadım. Hiç hoş değildi…
Bir başka örnek olaraksa bir bossa geldik diyelim. Boss ile aramızda mesafe var ve karakterimiz bu kısımlardan hoplayarak geçecek. Fakat öylesi kötü ve ucuz bir animasyon yapılmış ki görünce “hahaha nasıl da takıldı” diye düşünüp bir hata olduğunu sandım. Meğerse öyle değilmiş. Gerçekten de öyle tasarlanmış…
Her ne kadar optimizasyon olarak bariz bir performans sorunu olmasa da yapım teknik kalite olarak standartların epey aşağısında. Bilhassa kontrolcü önerilen hatta ve hatta tam kontrolcü desteğine sahip bir yapımın bu gibi olaylar yaşatması trajikomik esasında. Tüm bunlara ek olarak bir iki kez farklı buglarla ve her seferinde uzun uzadıya vakit alan yükleme ekranlarıyla karşılaştım. Performans olarak bariz sorun yok ancak bug ve teknik açıdan da tonla sıkıntı mevcut.
Super Evil Megacorp tarafından geliştirilen ve yayınlanan Teenage Mutant Ninja Turtles Splintered Fate, 6 Kasım 2024 itibariyle çıkmış bulunuyor. Eğer okuyacak farklı incelemeler arıyorsanız bir mini inceleme edasıyla kaleme aldığımız Lego Harry Potter Collection incelememize de göz atabilirsiniz.