Geçmişte CD Projekt Red’de çalışmış geliştiricilerin kurduğu Rebel Wolves isimli yeni stüdyo, ilk oyunları için kollarını sıvamaya başladı. The Witcher 3: Wild Hunt’ın direktörlüğünü yapmış Konrad Tomaszkiewicz tarafından kurulan stüdyo bu yapımıyla oldukça iddialı bir giriş yaptı.
Alternatif bir 14. yüzyıl döneminde ve Carpathian Dağlarında geçen The Blood of Dawnwalker, feodal lordların vampirler tarafından alt edildiğini ve oyuncunun bu politik karmaşa içerisinde kendi hikayesini nasıl inşa etmeye çalıştığını anlatıyor.
The Blood of Dawnwalker karanlık temalı bir oyun olacak
Bandai Namco’nun yayıncılığını üstlendiği ve Unreal Engine 5 ile geliştirilecek olan The Blood of Dawnwalker, vebanın kasıp kavurduğu Avrupa bölgesinde vampirlerin saklandığı yerlerden çıkıp lordları tahtlarından etmelerini konu alıyor.
Oyunun ana karakteri ise bir Dawnwalker’a dönüşmüş Coen isimli genç bir adam olacak. Dawnwalker, yapılan açıklamaya göre vampir ile insan arasında bir yerde olduğundan gündüz dünyası ve gece alemi arasındaki ince çizgide durabilecek ve günün iki tarafında da seyahat edebilecek. Bu da bize Coen ile daha geniş çaplı bir oynama özgürlüğü veriyor olabilir.
“Klasik RPG’lerden esinlenerek, oyuncuların açık dünya oyununda aciliyet duygusunu hissetmelerini istiyoruz. Coen’in ailesini kurtarmak için ana ve yan görevler arasında net bir ayrım olmadan birden fazla yaklaşım var, zamanınızı nasıl geçireceğinize siz karar veriyorsunuz. Zaman bir kaynaktır ve her görev ilerledikçe korkunç son tarihten önce tüm hikayeleri ve yayları tamamlamak imkansızdır, bu da her oyunu benzersiz kılar. Biz buna anlatı sandbox’ı diyoruz.”
Bütün bu arka planda yaşanan çalkantılar haricinde Coen’in ailesini kurtarmak için sadece 30 günü ve gecesi bulunuyor ve bu süre zarfında ailemizi kurtarmak veya önümüze çıkan herkesi yok etmek tamamen bize bırakılıyor. Konrad, oyunun anlatı kısmının bu şekilde de ağır basacağını vurguluyor.
