Ömer Sefa Taşkın
13 Dk Okuma Süresi

Geçtiğimiz günlerde uzun süredir oynamak istediğim ama çeşitli nedenlerle bir türlü oynayamadığım oyun serisi Modern Warfare’e bir giriş yapmıştım. O yazıda da belirttiğim üzere hikayeli oyunlarla ilgilenmeye 2020’nin sonlarına doğru başladım ve birkaç oyun serisiyle haşır neşir olma şansım oldu.  

Nispeten yeni çıkan oyunları oynamak güzeldi güzel olmasına da eski oyuncuların forumlarda tartıştığı efsanevi oyunlara bir göz atmasam kendimi eksik hissederdim diye düşünüyordum. E hazır şu sıralar boşum, bari şu eskilerin efsanelerinden birkaçını aradan çıkarayım dedim ve Modern Warfare oyunlarını oynamaya başladım.  

İlk oyun hakkında görüşlerim hala geçerli, üzerinde düşünülmüş bir oyun olduğu belli ve zaten bunu sürekli beyan etmeme de gerek yok diye düşünüyorum. Ben burada yeni bir oyuncunun görüşünü sunuyorum sadece. 

Efendim gelelim yaklaşık 6-6.5 saatlik bir oynanışın ardından Modern Warfare 2’ye ve onun hakkındaki düşüncelerime. Multiplayer modunu bile hiç denemediğim için tamamen yabancı olduğum bu oyun nihayet bitti. Bana göre ilk Modern Warfare oyununa göre pozitif kısımları da var, negatif kısımları da var. Yani 2. oyunun her bakımdan 1. oyunun üstüne koyduğunu düşünmüyorum. Bunları bu yazıda dilim (veya kalemim) döndüğünce sizlere anlatmaya çalışacağım. Hadi başlayalım. 

Modern Warfare 2 Soap

Hikaye ile başlayabiliriz:

Modern Warfare 2’nin hikayesi ilk oyunun 5 yıl sonrasını anlatıyor. Modern Warfare ile tanıdığımız S.A.S. ekibimizin lideri Captain Price kayıplara karışmıştır ve hayati durumu bilinmemektedir. İlk oyunumuzun baş kötüsü Imran Zakhaev, Rusya’da savaş kahramanı olarak ilan edilmiştir. Öyle ki halk artık onun için törenler düzenlemektedir. Zakhaev’in çırağı olan Vladimir Makarov ise Rusya’da gücü ele geçirmiş, Avrupa ve Amerika’dan Zakhaev’in intikamını almaya çalışmaktadır.  

Oyunun başlarında Makarov, örgütüyle beraber Rusya’daki bir havaalanında katliam çıkarır ve suçu C.I.A.’in üstüne atar. Bunun üzerine Rus hükümeti Amerika’ya savaş ilan eder ve Amerika’ya havadan operasyon düzenler. Gelişen olayların ardından bir yanda ABD Ordusu Korucuları, Amerika’yı istila etmeye çalışan Rus askerlerini durdurmaya çalışırken diğer yanda Çok Uluslu Operasyon Örgütü 141 ekipleri de bu saldırıyı başlatan Makarov’un izini sürmeye başlar. 

Modern Warfare 2 No Russian

İlk oyunumuzun ana karakteri olan John “Soap” Mactavish, General Shepherd tarafından Task Force 141’in bir Yüzbaşısı olarak Makarov’u aramakla görevlendirilir. Bu sırada biz 2. oyunda Soap’un ekibindeki Çavuş Gary “Roach” Sanderson olarak görev almaktayız. Diğer tarafta ise ABD Ordusu Korucuları’ndan Er James Ramirez’in gözünden Amerika’da çıkan savaştaki operasyonlara katılmaktayız. Oyundaki düşmanlarımız ise Vladimir Makarov ve daha sonraları oyunun baş düşmanı haline gelecek olan General Shepherd. 

Modern Warfare 2, hem bizlere güzel bir hikaye anlatıyor hem de tek bir coğrafyada geçmiyor. Bazen Kazakistan’ın dağlarında, bazen Brezilya’nın favelalarında bazen de Amerika’nın tam göbeğinde çatışmaya giriyor olmak atmosfer açısından oldukça çeşitli olmuş. Ayrıca ilk oyundaki gibi başka ülkelere barış götüren o Amerika, bu defa kendi ülkesine gelen “barışla” karşı karşıya kaldı. Benim için 2. oyunun güzel taraflarından biri bu, her yapılan şeyin bir sonucu oluyor. 

Modern Warfare 2

Ancak diğer taraftan bu farklı coğrafyalar içerebilme mevzusu daha karmaşık bir hikayeyi de beraberinde getiriyor. Bana soracak olursanız ilk oyunun hikayesi bana daha çok hitap etmişti. Belki de yıllardır 2. oyunun hikayesi çok güzel diye duyduğum için çıtayı yükseltmiş olabilirim diye düşünüyorum. Hikaye ve senaryo kötü değil ama ilk oyun daha özel hissettiriyordu sanki. Yine ilk oyuna benzer olarak oyun sonlara doğru güzel bir tempo kazanıyor ancak ilk oyundan farklı olarak giriş ve gelişme görevlerine de aksiyonlu sahneler eklemişler. Benim için Modern Warfare 2’nin en güzel bölümü ise CliffHanger olmuş. 

Senaryo kısmına geldiğimizde ise art arda iki oyunu bitirmiş olmamdan mıdır bilmiyorum senaryolar benzer hissettirdi. İkinci oyunun senaryosu sanki birinci oyundan bolca esintiler mi içeriyordu yoksa bana mı öyle geliyordu gerçekten emin değilim. Tamam, kabul ediyorum. Modern Warfare 2’nin bölümleri çok ikonik ancak o ikonik olan 4-5 bölümü çıkardığımızda geriye sanki ilk Modern Warfare oyunu kalıyor. 

Yine de kesin yorumum, oyun gayet güzel. Özellikle gizli bir C.I.A. ajanı olup rakibimizi kandırdığımızı sanarken kendimizin tuzağa düşmesi gibi ters köşe yapılmış kısımlarıyla beraber hikaye gayet güzel. Gelelim oynanış kısmına. 

Modern Warfare 2

Oynanış:

Ben bu oyunu ilk oynadığımda yine Hardened modu seçerek oynamaya başladım. Hardened mod için düşüncelerim çok kötü. Oyun zorluğunu artırmak, oyunu zorlaştırmıyor. Sadece düşmanlarınız daha zor ölüyor. Tabiri caizse mermi süngerine dönüşüyorlar. Sinematik deneyimi yaşamak istiyorsanız Recruit veya Regular zorlukları tavsiye ederim. Eğer yok ben fazlaca mermi sıkmak istiyorum diyorsanız zorluğu yükseltebilirsiniz tabi.  

Bir de zorluk seviyesinin artırılmasının, kafanızı çıkardığınız her yerden anında mermi yemeniz gibi bir dezavantajı da var. Zor modda rakiplerin biraz ıska geçmesini dileyebilirsiniz ama maalesef elde edemezsiniz. Siperden çıkarken ilk mermiyi kesin yediğinizi düşünerek çıkmanız gerekiyor ki bir sonraki sipere kadar hareketlerinizi hesap edebilesiniz. 

İlk Modern Warfare oyununda Deniz Piyadeleri’nden daha çok S.A.S. ekibini oynamayı daha çok sevmiştim. Burada da aynısı geçerli benim için. ABD Ordusu Korucuları’nı oynadığımız bölümler sanırım diğer bölümler kadar özgürlük sunmadığı için pek hoşuma gitmedi. Hele ki oyunda en beğenmediğim operasyon “Wolverines!” bölümüydü.

Bana sorarsanız bu bölümün dizaynı yeterince iyi yapılmamış. Özellikle oyunun bu bölümde save noktalarını bazen çok saçma yerlerde aldığını hatırlıyorum. Öyle ki düşmanla burun buruna çatışırken save alıyor. Yani Veteran veya Hardened modda oynayacaksanız biraz sinir krizi geçirebilirsiniz haberiniz olsun. Ancak bu bölüm oyunun genelinde çok küçük bir parçayı teşkil ettiği için kimsenin de gözüne batmamış diye düşünüyorum.

Zor modlar ile ilgili değinmek istediğim bir başka nokta da tüfekle kafaya net atışların çoğu zaman düşmanı öldürmüyor oluşu. Gizli ilerlediğiniz görevlerde düşmanı kafadan dahi vursanız çoğu zaman düşmanınız öldü mü 2 kere kontrol etmeniz gerekiyor. Yoksa dikkatinizi başka yöne çevirdiğinizde düşmanınız yerden tabancasını alıp size sıkmaya başlayabiliyor. Sırf bu yüzden birkaç kez ölüp bir önceki checkpointe dönmek zorunda kaldığım oldu. 

Bir diğer “bence” kısmına gelecek olursak ekip oynanışı denen kısımdan bahsetmek istiyorum. İlk oyunu oynarken özellikle gemi bölümünde ekibinizden asla ayrılmamanız gerekiyordu. Bu sayede bir ekip olduğunuzu hissedebiliyordunuz ve ekibiniz sizi görmediğiniz açılardan da fazlasıyla koruyordu aslında. NPC kullanımı gayet güzeldi. Modern Warfare 2’de ise ekip oynanışının fazlasıyla azaltılmış gibi hissettiğimi söylemek yanlış olmaz. Evet yine ekip var beraber gidiyoruz ama sanki ekip o kadar da bizi koruyormuş gibi hareket etmiyor. Bu da oyuncuya tek başına olma hissini daha fazla veriyor. 

Hikaye uzunluğunun da ilk oyunla aynı olduğunu söylemişlerdi ancak nedense Modern Warfare’in hikayesi 2. oyundan daha uzun gelmişti bana. Özellikle oyunda hikayeden bağımsız “Spec Ops” görevleri olması sanki hikaye kısa ama sizi biraz da şurada ağırlayalım görevleri gibi olmuş. 

Gelelim bu oyunun niye bu kadar methedildiğine. Call of Duty Modern Warfare 2 yıllardır neden bu kadar methediliyor? Bana sorarsanız bunun 3 cevabı var. Sinematik sunum, atmosfer ve müzikler. 

Call of Duty Modern Warfare 2 Gulag 2

Sinematik Sunum ve Atmosfer:

2007’den 2009’a gerek teknolojinin gelişimi gerekse daha tecrübeli bir sinematik ekibinin olmasının etkisiyle Infinity Ward, ilk oyunun katbekat üstüne çıkarak Modern Warfare 2’nin atmosferini mükemmelleştirmiş. Eksik yerler var mı? Evet ama güzel atmosferli bölüm sayısı, ortalama atmosferli olanlara nazaran bir hayli fazla. Bundan dolayı bölümler çok göze batmıyor ve hepsi çok güzel görünüyor. Bir de bu harika atmosferlerin içerisinde aksiyon dolu sinematikler (özellikle “Cliffhanger” bölümü) yerleştirilince insanın gerçekten bazı bölümleri tekrar tekrar oynayası geliyor. 

No Russian bölümü ise oynanışına baktığımızda sıka sıka ilerlediğimiz düz bir bölüm. Oynanış anlamında yenilik yok. No Russian’ı bu kadar özel yapan şey (ilk gösterimi yapıldığında dünyaca dikkatleri üzerine çekmesinin yanında) o havaalanı katliamı atmosferini çok güzel bir şekilde oyuncuya yedirmesi oldu. Makarov’u takip eden bir C.I.A. ajanı olmanıza rağmen kimliğiniz açığa çıkmasın diye yüzlerce sivili öldürmek zorunda kaldığınız bir operasyon. Havaalanının her tarafında yüzlerce ceset var ve siz göreviniz icabı Makarov’u dinlemeye devam ediyorsunuz. Makarov’un motivasyonunu anlamaya çalışıyorsunuz. Sonra polis ekiplerinin üzerinize akın etmesine ve burada Makarov’un kurduğu planın saat gibi tıkır tıkır işlemesine şahit oluyorsunuz.  

Bölümün finalinde ise aslında kimliğinizin çoktan bilindiğini anlıyor ve ülkenize hizmet edeceğiniz yerde savaş başlatan kanıt haline geliyorsunuz. Düşünün, bir bölümde oynanış anlamında hiçbir şey yok. Sadece yürüyüp ateş ediyorsunuz ancak bölüm size tüm bunları hissettirebiliyor. Bana sorarsanız Modern Warfare 2, efsaneliğini buradan alıyor. 

Sinematik ve (daha çok) atmosfer konusunda çok başarılı bulduğum bir diğer bölüm de “Gulag” bölümü. Hapishaneye havadan yapılan operasyon, iç kısımlardaki çatışma ve en son Captain Price’ı gördüğümüz o kısım. Etrafınız düşmanlarla kaynarken tanıdık bir yüz görmenin verdiği o inanılmaz mutluluk ve helikopterle müthiş bir son anda kaçış sahnesi.

Modern Warfare 2 Price

Son olarak bahsetmek istediğim oyuna yeni eklenmiş olan kapıları patlatma mekaniği var. Bu mekaniğin oyuna sinematik anlamda ciddi katkı sağladığını düşünüyorum. Kapının arkasındaki rehineleri ölmeden kurtarmaya çalıştığınız o sahnelerde hepimiz kendimizi çok havalı hissetmişizdir diye düşünüyorum. Slow-motionun girmesiyle beraber rehinenin arkasına sığınan düşmanı tam alnının ortasından vurmak, oyundan gerçekten haz etmenizi sağlayacak başka etmenlerden bir tanesi. 

Sinematikler ve atmosfer konusunda istediğim yere değindiğimi düşünüyorum. Her bölümden tek tek örnek vermektense bahsettiğim şu 3 bölüm oynamak isteyene yeterli fikir sağlayacaktır.  

Müzikler:

Sevdiğiniz görsel yapımları hatırlayın. Bu herhangi bir oyun, dizi veya film olabilir. Ben size bir Interstellar örneği vermek istiyorum. Interstellar’dan tüm müzikleri çıkardığınızda o efsanevi sahnelerin aklınızda yer edip etmeyeceğini kendinize bir sorun. Sizce o uzay boşluğunda dönen uzay gemisi sahnesi Interstellar’ın o meşhur müziği olmadan bu kadar ikonikleşebilir miydi? Veya bu sorunun aynısını GodFather filmi için de sorabilirim. O ikonik müzik olmadan GodFather şimdiye değin hala hatırlanabilir miydi?  

Bunun aynısı Modern Warfare 2 için de geçerli. Oyundaki sinematikler ve atmosferin yanında müzikler öylesine güzel hazırlanmış ki kendinizi anında operasyonun içinde buluyorsunuz. (İroniktir ki hem Modern Warfare 2’nin hem de Interstellar’ın müziklerini Hans Zimmer yapmıştır. Zimmer’ın elinin değdiği yapımlar genelde bir sanat eserine dönüşüyor.) Modern Warfare 2’nin müziklerinden birkaçı: 

Oyundaki her bir müzik parçası tüyleri diken diken edecek cinsten. Bunu sırf herkes seviyor, ben de öveyim diye söylemiyorum. Öyle bir kaygım da bulunmuyor zaten oyun hakkında isteyen istediğini düşünebilir. Ancak müzikler konusuna geldiğimizde sinematik sunum ile harika bir kombinasyon oluşturuyorlar. Özellikle oyunun o ikonik açılış sahnesi… 

Modern Warfare 2’yi iyisiyle kötüsüyle sizlere ilk defa oynayan birinin gözünden anlatmaya çalıştım. Burada yazdıklarım fikirlerimden ibarettir ve inanın ki bu kadar yazmama rağmen eksik ve anlatmadığım şeyler fazlasıyla vardır (Bu oyunun Activision’a çok pahalıya mal olması gibi üzerinde konuşulması gereken detaylar). Ancak şimdilik burada noktalamanın çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Böylelikle eskilerin ikonik oyunlarından birini daha rafa kaldırmış olabiliriz. 

Modern Warfare 3’te görüşmek üzere. 

Call of Duty Modern Warfare 2 Ending
Bu makaleyi paylaş
Tam zamanlı çamaşır makinesi, yarı zamanlı MisteRNOOB'ta yazar.
2 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir